31 Aralık 2012 Pazartesi

28 Aralık 2012 Cuma

Eğlenceli bir yer Cerazza

  Bir çok güzel söz paylaşımının adresi olan Cerazza Facebook fan sayfası, güzel duyguların paylaşıldığı edebiyat üzerine bir etkinlik yapılanması ve neşeli zaman geçirmeniz için var.

Hem web sitesinde hemde facebook sayfasında eğlenceli zamanlar geçirebilirsiniz.

link : Facebook CERAZZA





10 Aralık 2012 Pazartesi

mayalar efsanesi bir kehanet mi

Yaşantı dünyamızın içine düşen Mayalar efsane olarak mı yoksa kahanet olarak mı kanitlara vardığını bilemeyiz fakat hangi bir uygarlik bu şekilde bir yaşamın son noktasına dayalı bir düşünce izleyebilmek için ....

Ve oysa son cümleler zaten ilk söylenen di...

Kimisine kıyamet kimisine ....

Her neyse bu bir kahanet olabilir fakat benim daha kutlucak doğum gunlerim var...

4 Aralık 2012 Salı

Çok renkli bir şiir sitesi

        Bir çok şiir sitesi vardı, bir çoğuda eskidi. Şimdi binlerce güzel sözler yayınlanacak Şiir ve Ben de. Hem Facebook olarak Hem web sitesi olarak yayınlanıyor.

Bu çok renkli şiir sitesinin adresi nedir diye soran olursa www.siirveben.net olarak davet edebiliriz. Sitede bir çok güzel söz bulunmakta Sokak şairlerinin yazdıkları ve binlerde arşiv olarak tutulan şiirlerin yeniden yayınlanmasına şahit olabilirsiniz.


Şiir ve Ben 

beklerler.!

ilk kar yağdığında olmanız gereken yer ?

   İlk kar yağıyor Türkiye 'de bazı illere televizyon haberlerinden görüyoruz, lapa lap kar düşüyor. Tatil yapmanın zamanımı geliyor acaba yoksa istanbul 'da kalmanın zamanımı ?

İlk kar yağdığında ben Uludağ 'da tatilde olmak isterdim açıkcası. Biraz kar yağmasını izlemek birazda eğlenmek güzel olmaz mı. İlk kar yağdığında yapılan tatil gerçekten muhteşem bir tad veriyor.

Şimdiden Fırsatları değerlendirim derim.

Tatil rehberlerinizden yerinizi ayırtın :)

21 Aralıkta kıyamet kopacak mı ?

İşte size yüzyılın sorusu 21 aralıkta kıyamet kopacak mı ? 

   Bir çok uzman tarafından Mayaların hakim olduğu yaşam zamanlarında, Maya halkının aşırı zihni açık olarak yaşandığı bilinmekteydi. Zaman ve mekanların ayırdımını bir çok yol ile aşabilmişlerdir. Fakat 21 aralıkta takvimleri biten mayalar, Gerçekten Kıyamet 'in kopacağını biliyorlar mıydı?

Mayalar, kıyameti bilerek yaşayan bir toplummuydu ? Eğer gerçekten kıyameti bilerek yaşıyor olsalardı bunu söylemeye tenezzül ediceklerini düşünmüyorum, Kıyametin nasıl bir etkenle dünyaya erişeceğini bilmeleride gerekir böyle bir durumda. 

Şöyle bir gerçekte var günümüzün dünyasında ekonomisi 21 aralıkta patlayan bir çok hükümetin oluşumu söz konusu, yani maddi olarak Savaş silahlarının satımına ihtiyacı olan ülkeler savaşı başlatıcak olabilir ler mi ? ne dersiniz. Bugün Kur-an a göre kıyamet büyük savaşların ardına bir son olarak gelicek olan bitiş günü olarak bilinmektedir. Buna rağmen insanoğlu savaşlara dönüp dünyasını yaşanmaz hale getirirse, buna dur diyecek bir Yaratıcıda var. 

Peki İnsan mı bilebiliyor Kıyametin geldiğini ?

İşte bu büyük sorunun cevabını verebilirseniz Mayaların da hikaye olduğunu anlarsınız. 

21 aralıkta kıyamet kopmaz, 22 aralık 31 aralık arasında bir çok parti var millet daha kopucak. 



1 Aralık 2012 Cumartesi

Olumsuz düşünceler

   Bir çoğuna kapılıp gidebilir hayatın evreleri her gün yep yeni bir sinerjinin doğurduğu gün ışıkları ve aşk. Herşey güzel gider dediğinde daha çabuk yıkılabilir o kaleler. Ne kadar sağlam olursa olsun beden, ettendir serüven.

Olumsuz gidebilicek olan düşüncelere bakmak gerekebilir bazen çünki orasıda bir yol bir seçenektir. Bazen herşey istediğiniz gibi olmaz ya işte olayın tam orası.

Neden olmalı ki her şey düzgün arada bir düzgün olmadan olumsuzda geçebiliyor eğer bu iki şıkka birden yön verip bakabiliyorak ...

Olumsuz düşünceleride aşmış olabilirizi.

27 Kasım 2012 Salı

Ah istanbul sanki sende kafayi üşüttün

       İstanbul 'da bir türlü hava değişimi yaşanmıyor sanki bir gün soğuk bir gün sıcak bir gün yağmur var bir gün güneş... Karar vermelisin İstanbul, yağmalısın belkide hiç durmadan belkide hep soğuk bir hava hüküm sürücek ? ama kim ister ki hem yağsın hem hava soğuk olsun insanın canı sıkılır billah, hele bir de evden dışarıya çıkamadığında sen seyret neler olduğunu. Belkide fena olmaz internet denilen şey insanlara zamanın nasıl geçtiğini unutturdu. Binlerce insanla sohbet edebiliceğiniz ortamlar, sosyal ağlar alış veriş siteleri herşey zaten mevcut birde kargo kapıya biraz daha erken gelse örneğin ışın teknolojisi biraz daha gelişkin olsaydıda herşey o kadar hızlı olsaydı olmaz mıydı ??? 

 Paranoyakça düşünceleri boş verip istanbul herhaliyle bir başka ama hava dengesi artık şaşırdı sanırım...


25 Kasım 2012 Pazar

Popüler bir dizi - Benim için üzülme

        Gözüme takıldı bu ara moda sanırım bu dizi. Doğayla iç içe çekilmiş hayran kaldım açıkçası diziden çok ortam beni etkiledi. O tarihi yerlerde çekilen bu dizinin birde hikayesi var tabii ki .

Öyle bir aşkın esir ettiği kişiler, Yasaklı aileler neler neler telli felli bir dizi olmuş tebrik etmek gerek.

Atv den güzel bir dizi Benim için üzülme

19 Kasım 2012 Pazartesi

Gerçek bir Talaş Böreği

Doyurucu bir lezzet Talaş böreği, Hele birde ustası iyiyse. Bir çok çeşit de var üstelik Peynirli Talaş böreğinide deneyebilirsiniz sebzelisinide, fakat gerçekten bir talaş böreği yemek isterseniz etlisini yemelisiniz. Bol eti yanında içinde garnütür karışımlarıyla direk çayla birlikte dahada iştahınızın kabarması için sizinde bir gün mutfakta yerinizi almanız gerekebilir yanında üstelik birde iyi bir fırın gerekli bunlara sahip olanlar ne kadar şanslı, kat kat açılan incecik hamurlardan yumuşacık bir lezzet yapmaya ne dersiniz.

Açtığınız her hamuru 4 parçayla üst üste koyun arasına tereyağ da sürebilirsiniz.
içine 150 gram kadar dana eti koyup havuç ve bezelyenizi koyabilirsiniz. Sonrasında üzerine 20 gr kadar yumurta sarısı sürüp fırınlayabilirsiniz.

Afiyet olsun

Gerçek bir Talaş böreği

14 Kasım 2012 Çarşamba

O nasıl bir reklam Markofoni

Reklam dünyasının en canlı tanıtımı olur denilen reklam, Markofoni Tv için çok canlı bir sunum yapmış gerçekten tanıtım çok heyecanlı...

Bittiğinde gülücüklerin tekrar oturuyor yerine peşine bir de dizi devam edince tatlı bir izlenim oluşturuyor.

ve aklınıza tekrar bir marka geldiğinde Markofoni 'yi tercih etmemek elde değil.

ve Markofoni

Savunma Bakanı'ndan işte o açıklama

Türkiye Cumhuriyeti Savunma Bakanı yaptığı işte o açıklama.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, ''Angajman kurallarının değiştiğini Sayın Başbakan uçağımız düştüğünde açıkladı. O angajman kuralları geçerlidir. Yeni bir değişiklik şu anda sözkonusu değil. Sınırlarımızı ihlal eden Suriye uçaklarına veya helikopterlerine gereken cevap verilecektir'' dedi.

Bakan Yılmaz, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı için AK Parti Genel Merkezi'ne gelişinde gazetecilerin angajman kurallarıyla ilgili tartışmalara ilişkin sorularını cevapladı. Bakan Yılmaz, ''Suriye'ye karşı angajman kurallarında değişiklik var mı?'' sorusu üzerine, ''Angajman kurallarının değiştiğini Sayın Başbakan uçağımız düştüğünde açıkladı. O angajman kuralları geçerlidir. Yeni bir değişiklik şu anda sözkonusu değil'' dedi.

''ORADAKİ BİRLİKLERE DE ANINDA MÜDAHALE ETME YETKİSİ VERİLMİŞTİR''

Bakan Yılmaz, ''Vur emrinin Hava Kuvvetleri'ne geçtiği iddiası var...'' hatırlatması üzerine, ''Sınırlarımızı ihlal eden Suriye uçaklarına veya helikopterlerine gereken cevap verilecektir. Sınırlarımızı ihlal edene... Dolayısıyla kendilerine nota da verilmiştir. Bilhassa orada yaşayan vatandaşlarımızın gönlü ferah olsun. Silahlı Kuvvetlerimiz 24 saat görevinin başındadır. Oradaki birliklere de anında müdahale etme yetkisi verilmiştir'' diye konuştu.

Bakan Yılmaz, gazetecilerin, ''Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı angajman kuralları dışında yeni bir değişiklik yok diyebilir miyiz?'' sorusuna da ''Doğrudur'' karşılığı veren Milli Savunma Bakanı Yılmaz, ''Yetki direk Hava Kuvvetleri'ne mi geçti'' sorusuna ise, ''Olay yerindeki yetkili komutanlara devredilmiştir'' karşılığını verdi.

13 Kasım 2012 Salı

En iyi tatil yerleri



Tatil yapmak yıl boyunca çalışmanın hakkıdır elbette. Fakat iyi bir tatil için nereye gitmeli. Nerelerde sağlıklı tatiller ve eğlenceli mekanların olduğu yerlere gidilebilinir.

En iyi tatil yerleri hakkındaki yorumlarınızı bekliyoruz.

12 Kasım 2012 Pazartesi

Yeni nesil web kullanım araçları

Web kullanım araçları olarak cep telefonları aygıtlar ve genel olarak bilgisayar sistemi ile kullanılmakta. İnternet tarayıcıları bir çok sistemin el verdiği bir birleşim ağının kullanılmasını sağlar.




Bir çok web site artık Facebook tarzı bir sisteme dönülen, bunun için konuşmaları olan ve çok tartışılan bir kullanım ağının liderliğini üstlenmek.

Bir çok paylaşım ağıda bu öncülük sayesinde kullanım rehberine girmiştir.


Yeni nesil web kullanımını destekleyen Google Webmaster hesabı bu sistemleri onaylıyor.

Google arama motoru Türkiye 'de gündemde çok tartışılan sorusunu Atatürk 'ün ölüm gününü unutmayarak, ve binlerce kişiye susması gerektiğini anlatırcasına bir karanfil koyarak hatırlattı.

ve internetteki en güncel takip medyası için tavsiyeler


Magazin takip sitesi : Magazind.net

En güncel Güzel söz kanalı - Cerazza ( Bir Milyon insan sloganıyla )

İstanbul için Sosyal arkadaşlık ve paylaşım yeride sizlere önerilebilinir, Süreç yeni yeni hazırlık aşamasında.

www.istanbulhayati.net

Kadınlar için bir çok söyleşi alanı

www.kadinhayati.net

İyi kullanımlar dileriz.





3 Kasım 2012 Cumartesi

Evlerdeki Kütüphane sayısı yok denilecek.


Kitaplar okunmak üzere bir bilgi kaynağıdır. Evlerdeki kütüphanelerde bilgi kaynağıyla yaşama bakış açımız değişebilir. Kitap okumak zihni kuvvetlendirdiği gibi öğrenmek açısından da değerlidir. Peki ya Türkiye 'de kitap okuyan sizce ne durumdadır. İnternetteki bazı kaynaklar Türkiye 'de kitap okumanın yada evinde kütüphane olanların sayısı %5 olarak tavsip ediliyor.

Peki ya Türk insanının kitap okumadığı söylendiğinde vericeği cevaplar ne olabilir diye düşündüler mi ? tamamen olaylara kronik bakan sanatçıların cevaplarımıdır bunlar.
Türkiye 'de çocukluk çağlarından bu bir çok zamana hiç değilse ders kitabı okutulur. Bu üniversiteye kadar devam eder. Aralasında kendi okuduğu kitaplarıda eklerse bence fazlasıyla kitap okuduğu ortadadır. Ben bu tarz yazılardan sıkıldım Türkler okumuyor Türkler şöyle böyle bence hakikaten insanlar kıyasını düzgün yapmalı.

İşte kütüphane yok diyen bir yazı alıntıdır.

“Türkiye’de evlerin %95’inde kütüphane yoktur”
Yavuz Bülent Bâkiler ile Söyleşi
Murat Kır – Sanatalemi.net

Aslen Azerbaycan göçmeni bir ailenin çocuğu olan Yavuz Bülent Bâkiler, Sivas doğumludur. Gazetecilik, yöneticilik ve avukatlık da yaptı.

İlk ve orta öğrenimini Sivas’ta tamamladı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Bir ara Ankara Televizyonu ve Ankara Radyosu’nda çalıştı. Kültür Bakanlığı müsteşar yardımcısı olarak görevlendirildi. Hisar dergisi şairleri arasında yer aldı. Halen Türkiye gazetesinde köşe yazıları yazmaktadır.

Yavuz Bülent Bakiler’le 5 Mart günü bir röportaj yaptım. Yavuz Hocam bana “Benimle ilk röportajı sen yapıyorsun” dedi. Bu sayede onunla ilk röportajı yapan biri olarak ne kadar sevinçli olduğumu anlatamam. 45 dakikalık söyleşide hocamın engin bilgileriyle ben sordum, o cevapladı.

Murat Kır: Tam olarak yazmaya ne zaman başladınız?

Yavuz Bülent Bakiler: 1947 yılında, 5.sınıfta yazmaya başladım. Okulumda Bulgular gazetesinde Sivas üzere şiir yazdım. Yazmış olduğum şiir beğenildi ve gazeteye konuldu. 1947 yılında derme çatma, sapma sapan şiirler yazarak şiir dünyasına girmiş oldum.

Esas şiirlerim, 1953 yılında İstanbul dergilerinde yayınlanmaya başladı. Daha sonra 1966-67 yılında Ankara’nın devlet televizyonunda vazifeliyken Yugovlasya’nın Struga şehrinde şiir yarışmasına devletimizin almış olduğu bir kararla katıldım. Yugovlasya’dan döndükten sonra arkadaşlar yazmamı istediler; ben ise yazmaktan ziyade okumayı seviyordum. Bende arkadaşlarımın isteği üzerine Yugovlasya’nın Hatıraları Üsküp’ten Kosava’yı yazdım. Üsküp’ten Kosava’yı yazdıktan sonra edebiyat dünyasında beğenildi ve YÖK bütün üniversitelerde okunmasını istedi. Bundan sonra şiirden nesire bir geçiş oldu. Bugüne kadar yayınlanmış 20 kitabım var. Bunlardan 4’ü şiir, diğerleri nesir kitabıdır.

Kır: Bir ara STV’de “Sözün Doğrusu” programını yaptınız. Sizce bu kültür programı amacına ulaştı mı? Halkımızda bir etki uyandırdı mı?

Bakiler: Çok tesirli olduğunu gördüm. Azerbaycan’da iki üniversite “fahri doktorluk” unvanı verdi. Bu programın Türkiye’de yeterli miktarda tesirli olduğunu söyleyemem. Türkiye’de dil tahribatı konusunda yanlış gelişmeler var. Ama diyebilirim ki kitap kendi çerçevesinde faydalı olmuştur.

Kır: Ben sizin Sözün Doğrusu ve Harman kitabınızı okudum ve güzel konulara değinmişsiniz. Kitaplarınızı okuduktan sonra Türkçe’yi konuşurken dikkat etmeye başladım. Özellikle kitabınızda “sel” ve “sal” ekleriyle ilgili bir arkadaşımla tartıştım. Arkadaşım ise onun Fransızca’dan ekler olsa bile sonuçta dilimize devamlı kullanıldığı ve benim de bunları kullanmamı istedi. Sizce bu konuda ne yapmamı önersiniz?

Bakiler: Doğrusunu yapmalısınız. Bizim Profesör Ziyarettin Fahri Fındıkoğlu var. O diyor ki “Türkçe’yi ‘sal’a bindirdiler, ‘sel’e verdiler.”

Ben özellikle “sel” ve “sal” eklerinden tiksiniyorum, nefret duyuyorum. İsimden sıfat yapma ekleri varken Latinceden bir takım ekleri kullanmak yanlıştır. Bana göre arkadaşın Türkçe’nin güzelliklerini görmüyor. Bazı öğrencilerimiz, bazı tabipler bu “sel” ve “sal” ekleriyle konuştuklarını sanıyorlar. Mesela “tarih” kelimesi. Arapça’dan “tarihi” demek varken, Latince’den gelen eklerle “tarihsel” diyorlar, altı Arapça üstü Latince. Cumhuriyet’in ilanından sonra bize tanınan en büyük hürriyet, Türkçe’yi tahrip hürriyetidir. Bunun karşısına geçmiyoruz. Kimse Türkçe’nin bozulmasına karşı çıkmıyor.

İngiltere’ye gittim ve kaptan vardı. Ben ona mahsustan kaptana “Sizin dilinize Fransızca’dan ve Latince’den geçen kelimeler var, neden öz İngilizce’yle konuşmuyorsunuz?” diye sordum. O da bana “Ne demek öz İngilizce? Bizde İngilizce vardır. Dilimize gelen kelimeler var, onu dilimizden ayıramayız.” dedi. Bu doğru bir tespit. Sonra bana döndü ve saatine baktı “Şu an kızım evde tutmuş olduğum hocayla Shakspeare’i öğreniyor.” dedi. Shakspeare’in 350 yıl önce yazmış olduğu eserleri okuyor. Bizde bırakın 350 yılı, Cumhuriyet dönemi eserlerini okutamıyoruz. Dildeki tahribat yüzünden.

Kır: Sözün Doğrusu kitabında kişi başına basılan kitap sayısını vermişsiniz. Buna göre ülkemizde basılan kitap sayısı olarak çok az ama ben bununla ilgili bir araştırma yaptım. Türkiye’de korsan kitap basımında dünyada ilk sıralarda. Eğer korsan kitaplarda istatistiğe yansımış olsa, yine de bu durum aynı olur mu?

Bakiler: Çok az fark ederdi. İstediği kadar korsanı basılsın. ABD bir yılda basılan bin kişiye 4700, Almanya’da bin kişiye 2700, Fransa’da 1000 kişiye 1700, Japonya’da bin kişiye basılan kitap sayısı 1000 kitap, Türkiye’de ise bin kişiye basılan kitap sayısı 7 kitap. Bu bizim yüzümü güldürecek bir sonuç değil, korsan kitapları da dahil edelim, 25, hatta 50 olsun, bu bizim milletimiz için iyi bir netice değildir. Türkiye’de, dünyada en okumayan milletiz. Bizim altımızda Arap devletleri, onların altında Afrika geliyor.

Türkiye’de evlerin %95’inde kütüphane yoktur. Çocukların beyinlerdeki deha merkezlerini çalıştırmamasına neden oluyor. Herkesin beyninde deha merkezi var, yaratılışımızdan beri. Avrupalı ilim adamlarına göre bu deha merkezini çalıştırmak için kelime dağarcığımızın gelişmiş olması lazım, bu da çok kitap okuyarak tamamlanabilir.

Ben hukuk fakültesinde okurken topluluk önünde beş dakika konuşamıyordum. Bunun sebebi kitap okumamdan kaynaklanıyordu. Namık Kemal’in “Bir insanın zekâsı bildiği kelimelerle orantılıdır. Bir insan ne kadar çok kelime bilirse dünyası o kadar geniş olur, ne kadar az bilirse sıkıntı çeker.”

Ben okudum ve onun çok faydasını gördüm. Kelime dağarcığım gelişti.

Kır: Hep merak etmişimdir. Gerçekten “şey” kelimesi nedir? Onu hayatın her yerinde kullanıyoruz. Geçen sene diksiyon kursunda hocamız “şey” kelimesinin Türkçemizde olmadığını ve ne kadar çok “şey” kelimesi kullanırsak kelime dağarcığımızın az olduğunu gösterir.- dedi. Buna katılıyor musunuz?

Bakiler: Tabi katılıyorum. “şey” kelimesi Arapçadır. Bilmediğiniz, hatırlamadığınız kelime yerine onu kullanıyorsunuz. Nasıl yüzme bilmediğiz zaman can simidine sarılıyorsanız, yeterli miktarda kelime dünyasına sahip olmadığınız taktirde –şey- kelimesini kullanıyoruz.

Atatürk, 1932-34 yılında “şey” kelimesini yasaklamıştır. Sonra dil tam bir çıkmaza girince bundan vazgeçti.

Kır: Maalesef her gün görüyorum. Yabancı isimli işyerleri, sonra televizyon dizilerinde, programlarında dikkatsiz bir şekilde Türkçe kullanılıyor. Devletin televizyonu TRT bile artık eskisi gibi Türkçe’ye sahip çıkmıyor. Artık Türkçe kendi kaderine mi bırakıldı?

Bakiler: Bırakılmamalı. Bu yabancı isimli işyerleri olması Türkiye’de büyük bir kötülüğün ortada olduğudur. Dil bakımından çok büyük sakınca meydana getirmektedir. Bunu ortadan kaldırmak dünyanın en kolay işidir. Ben başbakan yardimcisi Bülent Arınç’la bu konuyu konuştum. Bununla ilgili bir yasa çıkarsanız, mesele kökünden çözersiniz. Nasıl ki kapalı alanlarda sigara içmek yasaksa, buna benzer yabancı kelime iş yerleri için aynısı yapışmalıdır.

Kır: Dil sürekli yaşayan bir canlı gibi. Sürekli gelişir, olgunlaşır ve belli bir süre sonra dildeki kelimeler, yerine başka kelimelere bırakır. Sizce dilin sürekli gelişmesi ne ölçüde olması lazım, sürekli yabancı kelimelerin girmesine müsaide mi etmeliyiz?

Bakiler: Elbette etmemeliyiz. Dile zamanla bir takım kelimeler girer, dilde zamanla bir takım kelimeler çıkar. Dil, kendisini kabul ettirir. Arapça ve Farsça kelimelerin, bir takım kimseler şiddetle ayıklanmasını istiyorlar. İslamiyet’e inanmıyorlar, inanmamalarını tabi karşılarım ama bu dildeki kelimeleri tasfiye etmeye çalışıyorlar. Yunanca da kelimeler var, dilimize giren – kapı, anahtar, kilit, iskelet, kundura, dünya, temel- kelimeler Yunanca. Bunlar Yunanca’dan geldiği için dilimizden atamayız. Bu öfke Arapça ve Farsça kelimelere karşı, bu da dine inanmamaktan kaynaklanıyor. Mesela “mektep” kelimesi, onun yerine İngilizce’den “school” ve Fransızca’dan “ekol” kelimesinden okul kelimesini koydular. Arapçayı kaldırıyorlar, yerine Fransızcayı koyuyorsunuz. İngilizler 400 yıl önceki kelimeleri okuyorlar, ama bizim çocuklar 50 yıl önceki kelimeleri okuyamıyorlar.

Kır: Atatürk dil devrimi ile Latin alfabeleri getirdi. Sizce 600 yıl konuştukları dillerden ayrılıp, Latin alfabesiyle konuşmaya başladı. Sizce bu halkımız için ne gibi sonuçlar doğurdu? İleriye dönük mü, geriye dönük mü?

Bakiler: Bu çok mühim bir soru. Bu sorunun cevabını dinlemeye tahammül edecek kişi sayısı çok azdır. Dilde devrim olmaz, harfte devrim olur. Bir şiir kitabı yerine, bir tarih kitabı koyduğun zaman bu devrimdir. Bir şiir kitabı yerine, başka bir şiir kitabı koyduğun zaman bu bir gelişmedir. Harfte değişiklik olur, devrim olmaz. Dil devrimi sözünü şiddetle itiraz ediyorum.

Bizim Soyvetler’de aşağı yukarı 100milyon vatandaşımız var. Rusya, oradaki Türklerle, Anadolu Türkleri arasındaki bağı koparmak için ciddi bir çalışma politika yürütmeye başladı. Rusya bunun için Latin alfabesini alalım ve onu kullanalım, dedi. Rusya’da Ermeniler, Yahudiler var, bunların alfabelerine dokunmadılar. Sadece bizim soydaşlarımızın alfabelerine dokundular ve 1926 yılında Latin alfabelerini getirdiler. Koptu mu aramızda kültür bağı. Bunun üzerine Atatürk 1928 yılında tekrar kültür bağını sağlamak amacıyla Latin alfabesine geçti. Bu sefer Rusya soydaşlarımıza Kiril alfabesini uzattılar. Dünya da her milletin tek bir alfabesi vardır, dünyada 29 alfabeyle yazıp okuyan biziz. 1928 yılında yapılan harf inkılâbına bişi demiyorum. Okullarımızda bize eski harfleri öğretmeleri lazımdı, ben babamın eski yazılarını okuyamıyorum.

Kır: Son olarak size bir soru sorayım. Hiç unutamadığınız bir anınız var mı? Varsa bunu bizimle paylaşabilir misiniz?

Bakiler: Binlerce hatıram var. Bunlardan en önemlisi 2000 yılında tam olarak tarihi hatırlamıyorum. Şile Belediyesi beni davet etti. Belediyenin hazırlamış olduğu kürsüye çıktım. Türkçeyle ilgili tespitlerimi söylemeye başladım. Dinleyenler arasında deprem profesörü Ahmet Ercan vardı. En öne oturmuştu, hanımıyla beraber. Beni dinliyor ama öfkeyle. Ben ara Türkçe karşılıkları olmasına rağmen Arapça ve farsça kelimelerle bozulduğunu ve öztürkçeyle çıkmaza sokulduğunu anlattım. Ben konuşma sırasında bir takım Arapça ve farsça kelimeler kullandım. Bunlar “Tarik-i âm üzerinde, nasın müsellâh olarak tecemmuu memnudur” ve “Mütesaviyen mudalla bir müsellesin re’sinden kaidesine indirilen hatt-ı müstakim, kaideyi iki müsavi parçaya taksim eyler”. (Önceki bir hukuk kaidesidir. Sonraki ise bir geometri tarifi.) Dedikten sonra bunun üzerine Profesör Ahmet Ercan ayağa kalktı ve bana “Burası laik Türkiye, Atatürk Türkiyesi’nde siz bu ayetleri söyleyemezsiniz” dedikten sonra salondan hanımı zorla dışarıya çıkardı. Profesör, şile Cumhuriyet Halk Partisi’ne gitmiş. “Siz burada oturuyorsunuz, laikliği ihlal ediyorlar, bu nasıl geriliktir, bu nasıl yobazlıktır.” demiş. Ben bunları savcıdan öğrendim. Sonra Cumhuriyet gazetesinde Şile’de laikliği ihlal edilmiştir, büyük ifayla karşı karşıya kalınmıştır.- diye bir haber çıkmış. Sonra beş on gün sonra bir polis gelip, “Şile Cumhuriyet Başsavcılığı’ının daveti vardır ve sizi istiyor” dedi. Sonra belediye bana sizin kullanmış olduğunuz kelimelerin, Ayet-i kerime olmadığını söyledi. Şile Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı verdi.

Sohbet için çok teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın…

Bu bağlantı Sanatalemi.net ten alınmıştır.

1 Kasım 2012 Perşembe

Hobi dünyası

Bu yazıda hobilerden bahsediliyor dikkatinizi çekelim. İnsanların en büyük mutluluk kaynaklarından birisi olan hobi dünyası olarak örnek gösterilen bir çok tutkunluk var.

Hobi


Erkekler ve kadınlar için farklılıklar gösteren düşüncenizin en güzel yanları olarak bir huzur sembolü hobi kaynakları zamanından beri en güzel zaman geçirdiğiniz anlardır.

Kadınlar için hobi alanları el işleriyle dikkat çektiğini biliyoruz. Bir çok kadın artık resim çizimi yapıyor, Türkiye 'de bir çok kadın hobi evleri sayesinde Ressamlık yolunda gidiyor ve bazıları olabildiğince evine renkli kareler çiziyor.

ve size el işçiliğini konu alan bir siteden bahsetmek isterim. Bu site hobiyi, sizlere sloganıyla tavsiye ediyoruz. Hobi ciddi bir iştir diyerek, birçok örneklerle kadınların hobi alanlarındaki ilgi alanlarıyla yayın yapan bir site.

Yemek yapımından el işi örgülere, oyuncak yapımı ile ilgili bir çok alanda aktif olan kadınca yapımlar var.

Site için '' 10marifet.org '' 'u ziyaret edebilirsiniz.


En iyi tenisçiler seçildi... Kadınlar için sevilen bir spor olarak tenis oynamak en iyi hobiler arasına girdiğini biliyoruz. Spor olarak 'ta aktif kullanılan bir karşılaşmadır.

Erkekler içinde bir çok hobi alanları var. Golf oyunlarından tutunda avcılığa kadar bir çok hobi alanı var. En çok ilgimi çeken Yaban Tv nin yayınladığın av görüntüleri, Balık avı, Keçi avları ve domuz avlarıyla ilgili bir çok yayında Avcılık bir hobimidir bir iş midir sorusu 'nuda getiriyor aklıma.

El sanatları konusu ve bir çok enstrüman aletleriyle uğraşan kendini seven yakışıklı beylerin Heykel yaptığı ve klarnet çaldığı son zamanlarda moda.

Bir çok hobi bizimle hobi dünyasında sizin hobiniz nedir ?

25 Ekim 2012 Perşembe

Adak için en uygun yer

Adak Adayanlar için Adak kesim yerleri ve Adaklık kurban etmek için gerekli rıza yerine getirilmesi için Adak kesmek .


Adak nedir ?

İnançlar içinde Adak çok eski tarihlerinde içinde bulunduğu bir olaydır. Adak adayan kişi niyetiyle yaptığı işi adakta tastikler.

Adak Keserken ne yapılmalı

Adak kesimi için en uygun yerler aranmalı çevreye ve insanlığa örnek olunucak bir şekilde adak kesilmelidir.

Adak keserken mümkünse manevi bir havada kesilmesi dahada güzellik sağlar.

20 Ekim 2012 Cumartesi

Yuşa tepesi ziyaret edenler

Yuşa tepesi manevi bir hava içerisinde huzur bulunan, ibadet yapıp rahmani bir ortamda nefes almak istese nefis 'siz işte o zaman anlar yaptığı makbul olanı.


''
Yuşa tepesinde bir çok kerâmet ehli bile huzura girer. Bir Peygamberi düşünmekten.
''

Yuşa tepesine gitmek için Beykoz 'da bir çok yerden geçilir. Beykoz da tarihi yapısı olan bir yerdir.

Mekana lütfu olan en güzel hediye dir Yuşa tepsi

18 Ekim 2012 Perşembe

En uygun Kurban Bayram Kredisi 2012

En uygun Bayram Kredisi 2012

yılı için sadece Bayram 'a kadar geçerli fırsatlar sunuluyor. Bir çok banka dosya masrafsız, faiz oranı düşük kredi imkanları sunmakta.

Garanti Bankası Kurban Bayramı kredisi %0.98 ile kredi veriyor.

Ing Bank Bayram kredisi için : %1.11 faiz oranı ile kredi veriyor.

İş bankası Bayram kredisini %0.82 faiz oranı ile kredi veriyor.

Fakat en uygun kredi seçimi sizinle. Kimisi Dosya masrafı yüksek, bazılarının faiz oranı iyi hesaplayıp iyi bir karar için iyice düşünmelisiniz.

Kredi kullanımı için bir çok banka En uygun Kurban Bayramı kredisi için sizlerle.

17 Ekim 2012 Çarşamba

En çok merak ettigimde ambulans şöförü

Acaba nasıl bir iş... Ambulans şöförü acil veya normal gidişler için bir kullanıcı mı sağlıyor yoksa eğitimli birer hasta nakil midir ?

Merak ettiğimde acaba kimler bu mesleği yapıyor. ?

Şöförlük için başvuru yapılması için bir çok evrakı bulunan bu iş

12 Ekim 2012 Cuma

Bir çok şey umduğun gibi olmayabilir

  Yaşantının evrelerinde insanın hükmettiği dünya yaşantısında isan 'ı yöneten beyin ve kültürel olarak yaşam kaynağında, sorunlar ve diğer etkenler başka bir yön gösteriyor olabilir. 

  Güzel giden bir hayat 'ın varlığı, tozun bile sizin olduğu  düşlerden öte başka bir bedene sahip olmak. Acaba mesafesinin kalmamış olması 'da arasındaki diziler. Nasıl olmalı bilmiyorum ki diye soran bir şaire söylemişti küçük çocuk.

 Hayat bir sendrom gibi iner ve yetişir devam eder ve bu sadece insanda geçerlidir. Düşünce ve algılama emrionun özelliğidir. Bu nedenle bozulma sonucunda hastalık meydana gelebilir. Gelişim süreci daha fazla etkilenmeden üzerinde durulması gereken düşünce meğilleri belirebilir.

Bu yüzden bir çok şey umduğun gibi olmayabilir.



11 Ekim 2012 Perşembe

Blogger 'de artık Facebook yorumlarına açık olmalı

    Blog dünyasının devi Blogger yazarları için bir kolaylık olabilicek sayılan yorumlar eklentisini artık aktif olarak kullanıp topluluk oluşumunun dahada faydalı hale gelmesini sağlayabilirler.

Acaba bu düşünce daha öncede düşünüldümü blogger daha 'da aktif hale gelmez mi ?

10 Ekim 2012 Çarşamba

Özgeçmiş örnekleri işe giriş için

  İş başvuruları yaparken en iyi anlatım yoluyla kağıda dökülmesi için istenen yazım şekli Özgeçmiş olarak niteliklendiricidir. Fakat iş başvurularında en önemli kaynak ise doğru yazılmış bir Özgeçmiş örnekleri ile olmaktadır.

Özgeçmiş 'ler bir hazine gibidir. Onunla olan her şeyi sunmayı biliyor olmalısınız. Peki iyi bir yazım için nelere dikkat edilmesi gerekir olduğunu biliyormuyuz ?

Yazınlan Özgeçmiş hikayesinin İş arttırıcı bir faaliyet olduğu kurumsal şirketler tarafından 'da onay almıştır.


Özgeçmiş



     '' Hüseyin M... 1986 İstanbul doğumluyum. Rüzgarlıbahçe İlkögretim Okulu 'ndan 2002 yılında
menzun oldum.Askerligimi 2007 yılında askerligimi tamamladım. Açık ögretim lisesi Sosyal Bilimler bölümünden 2009 Tarihinde menzun oldum. ''


Bilgisayarı iyi derece kullanmaktayım world exell Lks programlarını orta derecede kullanabilmekteyim.
İş deneyimlerim Bolulu Hasan usta süt tatlılarında garson, tezgahtar ve sorumlu yardımcı olarak işletmede 2004 tarihte çalıştım.
Askerlik nedeniyle iş hayatına ara verdim. Askerlik sonrası iş devamında Yerebatan Cafe 'de işletmeci olarak çalıştım.
İşeletmesini yaptığım iş yeri sigara yasağı nedeniyle kapatıldıgından şu anda yeni kariyer arayışındayım.
Kendimi tanımlamak istersem işini severek yapan, sorumluluk sahibi, iş birligiyle ekip çalışmasına uyum gösterebilen,
yaratıcı fikirler üretmeyi, Kendimi geliştirmeyi seven, sabırlı ve canayakın bir kişilige sahibim.
Özel ilgi alanlarım Şiir ve roman kitapları okumak, sosyal hayat olarak kültür sanat etkinliklerine katılmak
Çalışmak istedigim bir firmada yenilikçi köklü ve saygın olmasını arzularım.





Hüseyin M










İletişim bilgisi
Telefon Ev :
Cep No     :

Yazılan bu

Cv örneği

hatalarıyla ve gerçekleriyle yazılmıştır. Bu düşüncede geçerli olucak olan süreç şirketin İnsan kaynakları departmanı olucaktır. Özgeçmiş örneği aslında size sadece bilgi donanımınızı söylemenizi ister. Bu gerçekçilik paylarının aksı tamamen sizin sorumluluğunuzdadır.

 '' Bazen iş bulmak için özgeçmişimi silesim geliyor ''

Bu Özgeçmiş sözleri nedensizce söylenmediğini düşünerek iş söylerimleri beden diliyle olur diyoruz.



8 Ekim 2012 Pazartesi

En lüks yaşam sizinle

 Yaşarken düşlemenin bulunduğu öyle derinlemesine bir huzur, bunun sonunda yaşam sizinle ... İyi yaşanılmış bir hayat ve son derece üst görünüm evler ne dersiniz ... ?

7 Ekim 2012 Pazar

Para artık değerleniyor

    Türk parası yeni döneminde bir çok yatırımların göz bebeği haline geldi. Teknoloji ve bir çok araç gereç dünyasında Tl kullanılıyor. Bir çok banka, Para yatırımları fonu hazırlamayı bekliyor. Değerlenen para çok yakında...

5 Ekim 2012 Cuma

Saç dökülmesini önlüyormuş diyorlar.

Saçların dökülmesiyle ilgili bir çok arkadaşımdan duyumlar aldım. Düzgün kesilmeyen ışık altında kalan, fazla terleyip hırpalanan saçlara karşı ne önlem alınıp dökülmemesi gerektiği sorusunu bir çok kişiye sorduğumda da ne yaparsan yap yine dökülür oldu.

İlginç bir şeydir ki Saç dökülmesi
Hiç bir zaman engel olamazsın diye tabir edilen bir zaman geçişine sebeb verir. Hatta kimileri için psikolojik bir devrim olabilir.

Saç dökülmesini dikkate alın!

3 Ekim 2012 Çarşamba

Akçakale ne yapmalı



Gündemin önem taşıyan haberi olan Akçakale bu günlerde top mermileriyle uyanıyor. Suriye 'deki çatışmalardan olsa gerek bir süredir top, gülle düşüp duruyor. Yeni bir habere göre

Akçakale'ye yine top mermisi: 5 ölü

30 Eylül 2012 Pazar

Yeni ilan sitesi

Yep yeni bir ilan sitesi bir çok konuya el atılmış durumda. Site basit tasarımıyla kolaylıklar sağlamış. İlanlar üstelik ücretsiz üye olmanız yeterli durumda. Bedava ilan vermek için sizide internetin yeni ilan sitesine davet ediyoruz. http://www.aratc.com/ adresinde ilanınızı yayınlayabilirsiniz.

27 Eylül 2012 Perşembe

Trafik kaynakları ip uçları

Web sitelerine trafik kaynağı arayanlar için bir ip ucu;
Bu ara google ve diğer arama motorları istatistiklerine göre bilgisayar kullanım yaşı 13 - 19 yaş arası yoğunluğun internette yoğun zaman geçirdiği bir çok web yapıcısı olan ( Web master ) 'lar Ödev kaynaklarının daha çok arandığını bildirdiler. Arama kategorilerinde Edebiyat, ve kompozisyon ödevleri üzerinde bilgilendirmenin gerekli blog ve sitelere faydalı olacağı söylendi.

Daha fazla sitenize bedava trafik çekmek için bu konuya sizde yorumlarınızı yapabilirsiniz...

Mutlu yıllar Google

Türkiye ve bir çok devlette arama motoru hizmeti veren Google bugün tam 14 yaşında.
Bir çok etkinlik ve organizasyona sanal ev sahipliği sapan dünyanın en büyük arama motoru Google 14 yıldan buyana bir çok şeyi değiştirdi. Reklam teknolojileri üzerine bir çok yatırım yapan şirket internet tabanlı bir çok yazılıma ev sahipliği yapıyor.

Google şirketi Larry Page ve Sergey Brin tarafından ögrencilik yıllarında kurulmuştur. O yıllardan sonra muhteşem ikili Dünyaya yeni bir hizmet sunmuşlar.

ve Nice mutlu yıllara başarıla Google ...

26 Eylül 2012 Çarşamba

Komşufırın 'dan mükemmel bir ekmek Yayla


Türkiye’de ekmeğin ve fırıncılığın nihai ölçüsü, bir süredir, Komşufırın...
Her fırın ve ekmek, tüketicinin güvenini hak etmek için, Komşufırın ile boy ölçüşmek durumunda:
İnsanlık kadar eski ekmek geleneğini, günümüzdeki gıda teknolojisinin en son olanaklarıyla uluslararası hijyen, besleyicilik ve lezzet standartlarına yükseltirken tavizsiz bir özen sergiliyoruz. Dünya ekmek kültürünün zengin çeşitlerini, günümüzün Türk sofrasına katıyoruz. Bunlar da bizi tartışılmaz bir ‘ekmek otoritesi’ konumuna oturtuyor. Komşufırın’ın ardındaki uzmanlığımız, iş modelimiz ve yatırımlarımızla, Türkiye’deki fırıncılığın ve ekmeğin yepyeni bir döneme girmesine öncülük ediyoruz. Fırıncılığı ve ekmeği gelmeleri gereken çağdaş düzeye, Komşufırın’larla getiriyoruz.

Tohumdan başlarız üretmeye... En iyisini seçer, yetiştiririz; özenle ekeriz. Unumuz, bütün besleyiciliğini korur tahılın: Zenginliğini azaltmaz, yok etmez. En sağlıklı koşullarda hazırlanır, pişer tüm ekmeklerimiz, ürünlerimiz. En taze, en lezzetli halde ulaşır Komşufırınlarımızdan, sofralarınıza... Uzun bir yoldan geliyoruz binbir emekle. Ve uzun bir yola gitmeyi hedefliyoruz birlikte...

ve Mükemmel bir lezzet Yayla ekmeği, tanıştınız mı ?




Yayla ekmeği Zeytin yağıyla mayalandırılan buğday unuyla yapılan yumuşak ve tok bir ekmektir. Ekşi mayalı olması nedeniyle öylede leziz bir ekmektir. Anlatırken bile ekmekten çok şey olduğunu söylemek geliyor içimden.

Sabah kahvaltıda akşam yemeğinde gönül rahatlığıyla tüketebiliceğiniz hafif bir ekmektir. Diğer isimleri Akdeniz ekmeği tepsi ekmeği olarakda halk dilinde bilinir.

Denemeyenlere duyurulur...

Sevgiliye yazılmış ( Aşka ) mükemmel sözler

Bu yazı suskun bir şair tarafından yazılmıştır. Sevmek önceliğiyle başlayan bir aşkın gitme hususuna hadım olan aşkın soluksuz sevgisi söze gelmiş...

ve işte o sevgiliye yazılmış mükemmel aşk sözleri ...


Gittiğinden beri, zaman kaybından ölmek üzere olan anılar nasılda gürültü yapıyor beynimde, aklım yerinden çıkacak gibi... Nasıl bi kente bıraktıysan aşkı, kokusu burnuma bütün tazeliğiyle geliyor hala.. Bütün vagonların çıkardığı o ray sesine bile dönüp bakar oldum.. Sanki senin yüreğini yüreğime teslim edecek.. Uzak bir yerlerden çağrıyor sesin, tüm boğukluğuyla kulağıma halkalı bi küpe olarak kaldı.. Bi yolu daha yok mu bu dünyanın.. Secimlerim sana doğru hep kötü.. Kötü insanları tanıma senesinden arda kalan adamların arasına sığışmış gibisin.. Böyle olma , Şimdi Herkes farklı özleyecek seni.. Şimdi tenine serperen hasretlere başkası dokunacak.. Dudaklarına mühür gibi işlenmiş geceler üzerine yürüyor.. Ve tek istediğin "kadın" hala benim.. 'GEL' diyemiyorsun.. Ben elini kolunu ayağını bağlayan o gecelerin birinde susuyorum hala.. Ve tek söylediğim şarkı da bu.. Mesele senin yokluğun değil , Anneme küstüm.. Karnım acıktı.. Sezen'de bıktı benden.. Ah Sezen 'Belki şehre bi film gelir' diyorsun bi umutsuzlukla 'Hadi Gülümse'.. İzlediğimiz o filmlerin doyumunu, heyecanını, busesini artık verebilir mi sanıyorsun ? Ve aç karnına alınması gereken ilaçlar gibi kahvaltıdan da önce ardı ardına içtiğim o sigara özlemeninde bi yitiği anlıyor musun ?.. Ve hiç bi gidiş cigerlerimi bayram ettirmemişti böylesine.. İyiki gittin...


Hatice Deniz Arslan

25 Eylül 2012 Salı

Mükemmel sözler derlemesi şiir 'sel

Mükemmel sözler en güzel yazılmış sözler 'den oluşturulmuş güzel sözler derlemesi sizinle. İsterseniz Facebook sayfalarında bu güzel sözleri paylaşabilir. İsterseniz Mobil olarak güzel sözleri paylaşabilirsiniz.




De bana hangisini tutmak daha kutsal. Oruç mu? Ellerini mi? ALLAH'tan dileniyorum seni. Gözlerime iliştirmezse gözlerini, Yemin olsun cennetin en işlek yerinde asarım kendimi.



insan ulaşamadıgının delisi, ulaştıgının nankörüdür.

Sevgilin Olabilecek Birçok İnsan Olabilir; Ama Sevdiğin Olabilecek İnsan Bir Tanedir.



Dürüstlük, Pahalı Bir mülktür; Ucuz insanlarda BuLunmaz.

damarLarimi dügümLüyorLar sanki, kanimi cekiyorLar yavaş yavaş.. kopartiyorLar etLerimi acimadan uyu$turmadan.. icimi acsaniz Ruhumun fotografLarini cekseniz, Ozaman ne demek istedigimi anLarsiniz..



Kardelene sormuşlar bütün, çicekler sıradan yerlerde açıp insanlara yakın dururken sen neden böyle yüksek dağlarda açarsın . Kardelen şöyle cevap vermiş. ''Gülü seven dikenini, menekşeyi seven rengini, beni seven ölümü göze alır.

Sen hiç ağladın mı kafan güzel.. Takıldın mi hiç hıçkırıklarının dinmek bilmeyen sesine çaresizce.. Kardeşlerin elini omuzuna atıp teselli etmeye çalıştı mi seni.. Ve düşen son damlada anladın mı O'nun için değmeyeceğini...



Hayatımdan Gidenler... Bir Daha Geri Gelmeyi Hayal Bile Etmeyin... Hayatıma Yeni... Girenler Gitmeyi Düşünürseniz Hiç Beklemeyin... Kalıp Tanımaksa Amacınız Durun İzleyin.. Başkalarından Değil, Beni Benden Öğrenin..

- "Neden yalnızlıktan şikayetçidir ki insan. Ne yani, Mutlu olması için bir sevgiliye mi muhtaçtır her zaman" ?

Hayat öyle oyunlar oynuyor ki, nereye tutunsam düşüyorum. Tam da palyaçonun dediği gibi, 'ağlayamadığımdan gülüyorum' ..

23 Eylül 2012 Pazar

1453 İstanbul tarihi

Yaşamaya doyulmayan bir şehir İstanbul bu şehir asırlar boyunca tarih doludur. İstanbul tarihi bir çok Padişahı Sultan 'ıda ağırlamıştır. İstanbul bu tarihe kadar nasıl geldi. 1453 de Feth edilen İstanbul Fatih Sultan Mehmet 'in bir mirasıdır. Peki ya İstanbul 'a ilk yerleşim ne zamanlar başladı.

İstanbul'un tarihi 300 bin yıl önceye kadar uzanır. Küçükçekmece gölü kenarında bulunan Yarımburgaz mağarasında yapılan kazılarda insan kültürüne ait ilk izlere rastlanmıştır. Bu dönemde gölün çevresinde Neolitik ve Kalkolitik insanların yaşadığı sanılmaktadır. Çeşitli dönemlerde yapılan kazılarda, Dudullu yakınlarında Alt Paleolitik Çağ'a, Ağaçlı yakınlarında ise, Orta Paleolitik Çağ ile Üst Paleolitik Çağ'a özgü aletlere rastlanmıştır.
M.Ö. 5000 yıllarından itibaren başta Kadıköy Fikirtepe olmak üzere Çatalca, Dudullu, Ümraniye, Pendik, Davutpaşa, Kilyos ve Ambarlı'da yoğun bir yerleşimin başladığı sanılmaktadır. Ama bugünkü İstanbul'un temelleri M.Ö. 7. yüzyılda atılmıştır. M.S. 4. Yüzyılda İmparator Constantin tarafından yeniden inşa edilip, başkent yapılmış; o günden sonra da yaklaşık 16 asır boyunca Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde başkentlik sıfatını sürdürmüştür. Aynı zamanda, İmparator Constantis ile birlikte Hristiyanlığın merkezlerinden biri olan İstanbul, 1453'te Osmanlılar tarafından fethedildikten sonra Müslümanların en önemli kentlerinden biri sayılmıştır.



22 Eylül 2012 Cumartesi

Yolun Sağ şeridi Toplu taşıma araçlarına ait

İstanbul da yeni uygulamaya geçiliyor. Bu uygulama toplu taşıtlar için iyi olucak gibi fakat ya normal araçlar ise ne yapıcak ...

Yeni düzenlemeye göre trafik kurallarında bu durum kural ihlalinde ceza işlemine neden olucak. İstanbullulara duyurulur.

Mescid-i Aksa 'da neler oluyor

Tarihi bir öneme sahip olduğu kadar Dinler arasında önemli bir yeri vardır Mescid-i Aksa 'nın fakat son dönemlerde İsrail tarafından yoğun ilgi gören mescid yıllardır altı kazılarak rahatsız ediliyor.

المسجد الأقصى


الاقصي فى خطر ... الاقصي يهدم

Mescidi Aksa

İslam dinine inananlarca kutsal sayılan mekânlardan biridir. Kudüs şehrinde bulunan Mescidi Aksa'yı ilk inşa eden kişi Süleyman'dır. Kur'an-ı Kerim'in Sebe suresinin 14. ayeti kerimesinin tefsiriyle ilgili olarak verilen bilgiler de buna delalet etmektedir. Bu ayet şöyle demektedir: "Süleyman'ın ölümüne hükmettiğimizde, onun ölümünü, bastonunu yiyen ağaç kurdundan başka onlara gösteren olmadı. Böylece o yere yıkılınca, anlaşıldı ki cinler eğer gaybı biliyor olsalardı aşağılayıcı azabın içinde kalmazlardı." Ayetin tefsirinde şu bilgiler verilir: Süleyman, Mescidi Aksa'nın inşasında cinlerden de yararlandı. Bu inşaat işinde insanların yapmaya güç yetiremeyecekleri zor işleri cinler yapıyorlardı. Ancak Süleyman bir gün mihrabında asasına dayanmış halde ibadet ederken öldü. Cinler onun ibadet ettiğini sanarak işlerini yapmaya devam ettiler. Sonuçta Süleyman'ın asasını içten güve yedi ve asa kırılınca onun cesedi de yere düştü. Böylece öldüğü anlaşıldı.

ve Müslümanlık için asıl önemi ise Hz. Muhammed Mustafa 'ya ait olan bölümüdür.

Mescidi Aksa'nın İslâm'daki müstesna yerinin bir sebebi de Muhammed'in isrâ ve miraç mekânı olmasıdır. Allah, İsrâ suresinin birinci âyetinde Mescidi Aksa'yı adıyla anarak şöyle der: "Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir. Şüphesiz o duyandır, görendir." Burada Mescidi Aksa'dan "çevresini mübarek kıldığımız" şeklinde söz edilmektedir. Mescidi Aksa'nın çevresi ise başta Kudüs sonra diğer Filistin topraklarıdır. Muhammed'in miraca yükseltildiği sırada Kudüs'te bugünkü şekliyle bir cami yoktur. Ancak Süleyman tarafından inşa edilmiş ve daha sonra yıkıma maruz kalıp yenilenmiş olan Mescidi Aksa'nın kalıntıları vardı ve burası da Beyti Makdis olarak adlandırılırdı. Muhammed'in ziyaret ettiği mekân da burasıdır. Beyti Makdis ibaresi bazı tarihi kaynaklarda Kudüs şehri için de kullanılmıştır. Bazı tarihi kaynaklarda Kudüs'ün M. S. 70 yılında yıkıma uğratıldığı Beyti Makdis'in de bu olayda yıkıldığı ifade edilmektedir. Ancak bu mekân yine bir mabed olarak biliniyor ve Beyti Makdis'in kalıntıları da korunuyordu. Şu an yahudilerin "Ağlama Duvarı" Müslümanların ise "Burak Duvarı" olarak adlandırdıkları duvar eski mabedin bir kalıntısıdır. M.S. 638 yılında Ömer döneminde Kudüs fethedildikten sonra Beyti Makdis'in yerinde Mescidi Aksa inşa edildi. Ömer'in burayı mabed ittihaz etmesi de o mekânın kudsiyet ve ehemmiyetinden ileri geliyordu. Mescidi Aksa daha sonra Emevi halifelerinden Abdülmelik bin Mervan zamanında genişletildi. Mescidi Aksa'nın hemen yakınında bulunan ve bugün Türkiye Müslümanları tarafından Mescidi Aksa zannedilen sekiz köşeli Kubbetu's-Sahra adlı mabed de Abdülmelik bin Mervan tarafından inşa ettirilmiştir.

AA haber ajansı tarafından yayınlanan haberde ise.

İsrail'in Mescidi Aksa'nın altında yürüttüğü kazı çalışmaları, tarihi ve kutsal yapıda yavaş yavaş yıkıma neden oluyor. Mescidin batı duvarında büyük delikler oluştu.
Aksa Vakıf ve Miras Kurumu tarafından yayımlanan raporda, İsrail'in son dönemde yaptığı kazılarda mescidin temelleri üzerinde yoğunlaştığı ifade edildi.

Raporda İsrail makamlarının, kazılarda Süleyman Heykeli'ne ait tarihi kalıntılara ulaşıldığını iddia ettiği belirtilerek, kazılar nedeniyle mescidin batı duvarında büyük delikler oluştuğu ve mabedin tarihi dokusu için büyük tehlike meydana geldiği hatırlatıldı.

İsrail'in kazılarıyla ilgili araştırma yapıldığı bilgisine yer verilen raporda, kazıların özellikle mescidin batı duvarının altında yoğunlaştığı ve Heykel zamanından kalma büyük bir su kuyusuna ulaşıldığının öne sürüldüğü kaydedildi.

Müslüman ve Arap arkeologlar ise su kuyusunun Kenaniler'in bir kolu olan Yebusiler ya da Emeviler dönemine ait olduğu ihtimali üzerinde duruyor.

İsrail 1967 yılından bu yana, işgal ettiği Kudüs şehrinin İslami kimliğini yok etmeye çalışıyor.






21 Eylül 2012 Cuma

Yeni moda Kış

Giyim üzerine üretim yapan bir çok firma Yeni moda kış giyiminde erkek ve kadın olmak üzere değişik tarzlar ürettiler. En çok satan erkeklerde uzun kollu badi tarzları oldu. Kadınlarda kazak ve mini etekler baş rolde.

Erkek giyim firmaları hatta takım elbise satan bir çok mağazada görebilirsiniz. Onlarca takım elbisenin içinde gömlek yok uzun kollu giyim tarzı var. Bu aslında rahat bir giyim tarzının yeniden gelişidir. Modacılar bu tarzlarla ilgili daha çok gelişicek olduğunu öne sürerken kimi üreticiler Kışın hiç gelmemesinden yanaydılar. Fakat yeniliğin yön verdiği Moda Erkek giyimde farklılaştı.

19 Eylül 2012 Çarşamba

ClickArt 'ı Chip dergisinden aldım ama...



Merhaba , Bende öyle kendi çapımda web siteleri ile uğraştığım dönemlerde Chip dergisi ve bir kaç teknoloji dergisini takip eder alır okur içindeki programları felan kullanır bir şeyler yapmaya çalışırdım. Halan da devam ederim bir çok web sitesi var kendime ait artık bir hobi gibi devam ediyorum aslında ama buda hobicilik sayılırsa.

ClickArt bir sürü imaj resimlerinin olduğu bir program sanırım. henüz açmak nasip olmadı çünkü hata verdi ilk seferinde de . sonra yeniden takıp kurmak istedim, fakat başıma daha büyük bir dert açtı sanki indirdiğim klasör pc de fakat açılmıyor ara seçeneğiyle dosyaları bulabiliyorum aslında fakat pc den de kaldıramıyorum ve şimdi işe yaramayan o kadar gereksiz bir şey oldu ki bu bir daha Chip dergisi felan almadım korkumdan pc ye yüklerimde kaldıramam diye... Aynı sorunu daha önce yaşayan olmuşmudur. ?

15 Eylül 2012 Cumartesi

U-234 Hitler’in Son Denizaltısı - Okumalısınız

Değişik konular üzerindeki yapılan tarih araştırmalarında Hitler bilinir ki adını kazımıştır. Bu değimlerden öte doğru bakıldığında Almanya dünyasının eli kanlıları dahada neler yapıyorlardı, bunları ancak belgesellerden izleyebildik fakat tarih arşivlerinde saklanan bir çok gizli belge ve bilinmeyen yönler mevcut. Bunlarda biriside U-234 Hitlerin son denizaltısı adlı yazıyı okumalısınız.

Nazilerin atom bombası çalışmalarıyla ilgili makaleleri incelerken yaşanan ilginç bir olay dikkatimi çekti. II.Dünya Savaşı sırasında hem Amerikalılar (Manhattan Projesi) hemde Almanlar (Uranverein – Uranyum Kulübü) atom bombası projesi yürütmekteydiler. Bu konuda Amerikalılar kendi Manhattan Projelerinde, Almanların Uranverein Projesine göre daha hızlı ilerleme kaydediyorlardı. Bunun asıl nedeni, savaş ve zaman ilerledikçe Almanların ağır su ve uranyum zenginleştirme tesislerinin daha fazla bombardımana mağruz kalmasıydı. Ayrıca teknolojik olarak Almanların bazı üstünlükleri olsada, kaynak açısından oldukça sıkıntı çekiyorlar ve kaybettiklerinin yerine yenisini koyamıyorlardı fakat Amerikalıların bu türden sorunları yoktu bu yüzden atom bombasını ilk onlar ürettiler.
1945 Nisan ayına gelindiğinde Almanya kaçınılmaz sona oldukça yaklaşmış ve savaş nerdeyse bitmek üzereydi. Doğu cephesinde Ruslar Berlin’in kapısına dayanmış, Batı cephesinde ise Amerikan ve İngiliz birlikleri hızla başkente doğru ilerlemekteydiler. Bu sırada, 16 Nisan 1945 günü bir Alman U-Bot’u, Norveç’te ki denizaltı limanlarından Japonya’ya gitmek üzere yola çıktı. U-234 ismindeki denizaltının aylar sürecek bu yolcuğunun amacı sahip olduğu önemli kargoyu ve personeli sağ salim Japon imparatorluğu topraklarına ulaştırmaktı. Kargoda iki adet paketlenmiş Me-262 jet uçağı, bu uçakların ve jet motorlarının planları, Henschel Hs 293 radyo kumadalı bomba, yeni nesil elektirik torpidoları gibi son teknoloji silahların yanısıra benzeri onlarca Alman yapımı savaş aracı/gereci tasarımı ve planları bulunmaktaydı. Ayrıca mürettebat harici, bu teknolojileri Japonlara göstermek için bir kaç bilim adamı, yüksek rütbeli subay ve teknikerinin yanında iki Japon subayıda, gemide bulunmaktaydı. Fakat U-234’ün asıl önemli kargosu 560 kg kadar olan, atom bombası üretiminde kullanılan “uranyum-okside” maddesiydi. O dönemde bu oranda uranyum-okside ile iki Amerikan şehrini haritadan silebilecek güçte atom bombası üretmek mümkündü. Almanların bunu göndermesinin nedeni Japonların kendi atom bombası projelerini yürütmelerine yardımcı olmaktı.
Fakat işler planlandığı gibi gitmedi. Almanya 4 Mayıs 1945 günü Avrupada tüm ordularının teslim olduğunu bildirdi. Hemen ertesinde Alman Deniz Kuvvetleri komutanı Amirali Karl Dönitz 5 Nisan 1945 günü, denizdeki tüm U-Bot’ların limanlara geri dönmelerini yada en yakındaki Müttefik gemilerine teslim olmaları talimatını verdi. 14 Mayıs günü U-234’ün kaptanı Johann-Heinrich Fehler, en yakındaki Kanada savaş gemisine teslim olmak yerine onları yanıltarak, Amerikan USS Sutton destroyer’ine teslim oldu. Bu sırada gemide bulunan iki Japon Subayı teslim olmak yerine yanlarındaki hapları içerek intahar ettiler. Amerikalılar geminin beklenmedik kargosu karşısında şaşkınlığa uğrarlar ve büyük miktardaki uranyum-okside Amerikanın yürüttüğü atom bombası projesinde kullanılmak üzere Manhattan Projesine aktarılır.

Projeye kesin katkısı resmi makamlar tarafından bugüne kadar açıklanmış değildir fakat elde edilmesi zor olan bu miktarda uranyum-okside’in, Amerikan atom bombası denemelerinde oldukça işe yaramış ve projeyi hızlandırmış olması mümkün. Hatta belki üç ay sonra 6 ve 9 Ağustos 1945’te Hiroşima ve Nagazakiye atılan bombaların bizzat kendinde bile kullanılmış olabilir. Bu konu gerçketen enteresan, düşünsenize Japonların kullanması için gönderilen bir silah, beklenmeyen bir şekilde Japonlara karşı kullanılıyor. Belki bu denizaltındaki kargo ele geçirilemeseydi, Amerikalılar bombayı daha geç bir sürede üretebilecekler, o zamana kadar Japonya teslim olmadığı için, Amerikalılarda insan ve malzeme kayıplarına daha fazla dayanamayacağı için (gerçektende atom bombası atılmasaydı Japonlar büyük ihtimalle savaşa devam ediceklerdi ve Amerika, konvansiyonel yöntemlerle tüm Japonyanın işgali için yarım milyona yakın daha askeri kaybetmeyi göze alması gerekecekti ki bu mümkün değildi), savaş farklı bir şekilde sonuçlanabilecekti. Ayrıca Ruslar da Amerikalılar atom bombasına sahip olmadıkları bildikleri için belkide Avrupada ilerlemeye devam edebilirlerdi. Ya da Japonlar kargoyu teslim alıp, kendi atom bombalarını üretebilirlerdi, kim bilir? Buna benzer önemsiz gözüken ayrıntılar değilmidir aslında tarihin önemli olaylarını şekillendiren… (Not: Konuyla ilgili 2001 yılında hazırlanmış, U-234: Hitler’s Last U-Boat (U234), U-234: Hitlerin Son Denizaltısı isminde bir belgesel bulunmaktadır)

Ubot araştırması karşısında


Merhaba,
Teknolojiyi takip edenler bilir bir u5 projesidir gidiyor, ipin ucu kaçtı kaçıcak.
web teknolojileri Robot teknolojileri ve bilim teknolojileri Ubot tarafından yönetilmekte galiba diye düşünmeye başladım. Bir çok projelerle karşı karşıya kalabilirsiniz. Google arama seçeneklerinde u5 ubot araması teknoloji bakımından Robot dünyasına karışmış, Hazırlanan robotlar üstelik duygu filtresinden geçirilen bir laboratuvarda hazırlanıyor, Bir çok motor özellikleride ekli.

Oyun dünyasının artık robot ve lazer dönemine geçişinden beri Ubotlar harikalar yaratmış.

Web dünyasını söyleseniz yine aynı şekilde otomatik haber botları dolaşıyor yine isimleri ubot olarak başlatılmıştır.

Ubot artık dünyalısın sanırım artık aramıza hoş geldin.

14 Eylül 2012 Cuma

Bir intiharın soluğundaki cümlelerde gizliydi Aşk...


Ve notların arasında küçük bir kalıntı gibiydi, Sadece akıp geçiyordu her zaman ki gibi alışılmışlığa...
ve kimsesiz kalmış gibiyim milyonlarca insan arasında, hani tam anlatmak istersin ya düğümlenir ... hani dersin ya, keşkelerine eklenir bir rüya.
Belki de yeniden yaşayabilmekti topraklarında belki de kim bilir...

Sanırım sadece aşk ...

' Bir intiharın soluğundaki cümlelerde ... '


Mehmet

Hakkari - 2004





4 Eylül 2012 Salı

Başın saolsun Türkiye

Başın Sağ Olsun AFYONKARAHİSAR - Şehit Üsteğmen Sami Çiftçi Başın Sağ Olsun MUĞLA -Şehit Asteğmen Burak Erdi Uysal...Başın Sağ Olsun GAZİANTEP -Şehit Uzman Çavuş Ahmet Bozkurt Başın Sağ Olsun ANTALYA - Şehit Piyade Uzman Çavuş Erdoğan Sönmez...Başın Sağ Olsun KONYA - Şehit Komando Çavuş Ramazan Emre Ala...Başın Sağ Olsun BURSA - Şehit Komando Er Süleyman Güleç...Başın Sağ Olsun EDİRNE - Şehit Piyade Er Emrah Karataban...Başın Sağ Olsun ADİYAMAN - Şehit Jandarma Er Serdar Küpeli...Başın Sağ Olsun İSTANBUL - Şehit Jandarma Er Osman Yıldız..Başın Sağ Olsun - Şehit Jandarma Er Uğur Sağdıç..

'' BAŞIN SAĞOLSUN TÜRKİYE ''

3 Eylül 2012 Pazartesi

Espirili sözler de usta kalemler

Espirili söz yazmak bir saltanattır bilirsiniz ve en önemlisi bunu söze dökebilmek. Binlerce espirili söz paylaşımı yapan facebook sayfası Espirili sözler 'in barındırdığı ve yazımını beklediği bir çok espiri ve yönelik etkinlikler mevcut.

Örneğin bir çok komik video izleyebilirsiniz, yada ne dersiniz izletebilirsiniz. anlınıza ne gelirse eglence adına ! yazabiliyorsanız sizi ' Espirili sözler sayfasına bekliyorlar ...

Haberiniz olsun.

https://www.facebook.com/Espiri.komedi.kahkaha



İstanbul hayatı



İstanbul life için düşündük taşındık, Çünkü İstanbul her bedende ayrı bir yerdir. Yaşanılması gerekir bazen yer ve mekan bazense bir manzara ... Anıya kapılmış.
''Her ses ayrı duyulur bu semtten, Binlercesi var hem tarih akar hem adem, duyulası var hayadan mahrem. ''

Binlercesinin sevmeye bir sebebi var, İstanbul için genel bir paylaşım ve sizin içinde bir etkinlik taraftarı olan facebook sayfası İstanbul life ye davetlisiniz.

Sonuna eklenen life kelimesinin genel bir anlam içerdiği için binlerce aramaya açık olmasının nedenidir. Binlerce insanla birlikte senide paylaşımın içine

https://www.facebook.com/groups/istanbul1453life/






2 Eylül 2012 Pazar

Özlemek ... Güzel bir yazı


Özleyen ve hasret çekenler için güzel bir söz veya bir yazı diyebilirim. internette fazlasıyla dolaşıyor.


Özlemek her saat başı yolu gözlemekmiş " ÖZLEMEK " bir an olsun hafızandan ne yaşananı nede " YÜREĞİNDEKİ YÜREĞİNİ " sevdiğini çıkaramamakmış...
" ÖZLEMEK " korkuların başlangıcı özlemin verdiği " YÜREK YANGINIYMIŞ "
onun yokluğunda gözlerinde gözlerinin kilitlediği anı düşünmek buruk bir acıyla
" YÜREĞİNİ ÇOK ÖZLEDİM " demekmiş kısık ama çığlıklı bir sesle duymazmış ne sevdigin nede eller sesini ama sen özlemle hasretle beklersin işte onu nefesin kesilir nefessiz kalırsın " YÜREĞİNİ " özledigim sen ! hep böyle yüreğimdesin...





1 Eylül 2012 Cumartesi

Bankalar kapalı çarşı yolunda




Bankaların yeni dönem kazanç sistemini getirmek istediği, Altın satışları için yeni planlar gelişiyor. Bankalar altın alım ve satımına girmek için yeni ataklar geliştirdi.

Bir çok banka kapalı çarşıdan altın sarraflarını transfer ediyor. Bankaların altın işine yabancı olması nedeniyle altın alım satımını yapan bir çok kişi kapalı çarşıdan geliyor.

Peki bu kapalı çarşı transferi kapalı çarşıyı bitirir mi sorusu 'nuda akıllara getirmiyor değil... Bir çok çalışan bu teklifi geri çevirerek hem tarihi bir miras olan hemde altının kalbi olan bu yerin yaşaması için elinden gelen herşeyin yapılması gerektiğini savundular...


30 Ağustos 2012 Perşembe

Lokumcu Cafer Erol

Bu bayram 200 yıllık bir lezzetin tadına komşufırınlar sayesinde tanık olduk bu lezzet tamamen doğal ortamlarda el yapımı tadinda OsmanLlı saraylarında hizmetiyle bu güne kadar geldi ..

Komşufırınlarda bulabileceğiniz bu lezzeti denemeden etmeyiniz.

Mükemmel lokum ! şu anda bütün komşufırınlarda.

14 Ağustos 2012 Salı

garanti bankası altın salisi facebook

Bugün internette sabah sabah biraz gezintı yaparken facebook ta sayfalara bakındım garanti bankasının yeni bir reklamı dikkatimi çekti altın salisi diyor altınları alıp gram hesabına yatırımı söz konusu... fakat reklam ve altındaki yorumlarda daniskası 50 yorum var hepsi garanti bankası tarafından mağdur edilesi mesaj ları ilginç ....

daha fazla şamata için sizi Garanti bankasının facebook sayfasına davet ediyorum.

https://www.facebook.com/#!/Garanti




Hatice Ayan: reklamlariniz cok kotu ya bu karga kus inek at bisey ima eder gibi :)

'Özcan Kurt ‎3 gr altın alırsın 1 gr altını komısyon alırlar:..



Şirin Koç Bu garanti bankasi kadar uckagitci banka yol

daha ne olabilir ki...

12 Ağustos 2012 Pazar

fındık kadar faydalı ne var



size bir tavsiyede bulunmak istiyorum sağlık açısından en yarayışlı kabuklu yiğecek fındıktır. bir çok hastalığı önler ve vücudunuz için tam bir yapı kaynağı olur. Fındık binlerce derde deva olduğu söylenir ve bilirizde Aganigi naganigi gibi bir çok reklamada konu olan fındık yararlarıyla insanoğluna mucizesini gösteriyor.


FINDIK FAYDALARI

Bu sene findik üretimi



Bu sene fındık üreten çiftçinin en zor senelerinden birisi olma ihtimali çok yüksek olduğundan bahsediliyor. Özellikle Ordu ve çevresindeki fındık düşüşü nedeniyle çiftçi fiyatın yüksek olmasını bekliyor. Aynı zamanda giresun ve çevresinde fındık bol oldugu söylendi.

Fındık toplanması bilen bilir biraz mayetli bir iştir. Dağ tepe bayır toplanıp çuvallanıp, o yollardan yukarı çıkarılması katırlara yüklenip götürülmesi bir çok meziyeti var tabii ki bunlar fındık başladığında oluyor bir de fındık öncesi bunun ceremesi oluyor...

Bahçenin yabancı otlarının temizlenmesi, gübrelenmesi kalın dallların budan ması gibi bir kaç işi daha mevcut.

Her neyse bu sene fındık üreten bahçe sahipleri bahçelerinde işçileri çalıştırdılar. Günlük işçi çalıştırılan bahçelerde Güneydoğu illerinden getirilen işçilerle çalışıldı. Fakat bu yöre değişikliği nedeniyle Karadeniz in işini bilmeyince iş zora sardı!...
Bir çok bahçe sahibiyle diyaloğlarda bulundum fındık biz ve üretim konularında.
Bu konular arasında en çok sıkıntı çekilen kısım çalışan kısımla kaynaklı olduğu söyleniyor. Güneydoğu dan gelen aileler fındık toplamaya yabancı oldukları için fındık dallarda kalıyor, Ağaçlar kırılıyor ve bir çok işçi hatalarının olduğu söyleniyor.
ve arkasından da işçi maliyeti geliyor 40 tl yi bulan kişi başı işçi günlüğü gibi bir mebla mevcut. Peki işçi parası arttıkça maliyet arttıran çiftçiye Fındık kaçtan alınacağı gibi bir soru yönelttiğimde üç kişide baka kaldı.



diğer bir bahçe sahibinin yanına gelen diğer fındıkçı !
Duydun mu ? fındık 3.5 ile 4 lira arasında olucağı tartışıldı,
Kimler söyledi ?
Poyraz toplantı sonrasında açıklama yaptı, fındık fiyatı hakkında ....
Herkes yüzü askın bir şekilde kaldı, bende az önce sorduğum sorumun cevabınıda almış oldum. 5 tl ye maal olan fındık nasıl olurda 3.5 liraya verilebilir bunu merak ettim,
Bunu hesabını kitabını yapan bir yerler yok mu ? diye sordum var ama kirli eller buralardada gezdiğini söylediler pek şaşırmadım açıkçası ...

Poyraz kim diye sorduğumda ? fındık ağası olduğu söylediler. Fındık çok olduğu için ona pek dokunmaz diye söylendi durdular. Umarım bunun arkasında çiftçiyi zarar ettirip topraklarını ucuz yolla alan bir zihniyet yoktur.

Fındık bu sene gübresiyle, işçisiyle a dan z ye hazırlanması 4.75 tl ile 5 tl arasında üretildi. Çiftçide, işlenmek üzere fabrikalara tüccarlara gönderilicek!

Peki ya 3 . 5 tl den alınırsa zarar yolu büyüyecek...

Bu işin ehli bu işe bir el atmalı...

fındık

fındık fiyatları, fındık, fındık üretimi




5 Ağustos 2012 Pazar

Browni değişik bir çikolata

Tadına doyulmaz bir çikolata, hemde sıcak...

Tabi ki bu en güzel Browni de olabilir. Yaşanır hissedilir ve lokum gibi yenir hemde çikolata tadında. Dikkat yazın bu zamanlarında şekeriniz düşüp canınızı bir brownicide bulacaksınız desem yeri olabilir.

En güzel browni tariflerini siz seçin ne dersiniz ? ve yorumlarınızı bekliyor olucağım.

Browni araması listesi

Browni

4 Ağustos 2012 Cumartesi

Beykoz 'da farklı bir sabah

       Öyle attım kendimi bu sabah dışarıya, sabah sabah doğayla iç içe deniz kenarındaki semtimi gezmeliydim biraz kendime gelirim dediğim zamanlardan birisiydi sanırsam.
Kanlıca çubuklu burunbahçe paşabahçe beykoz sırasıyla gezinti serüvenim başladı...
Üstüne birde serin bir yağmurda eklenince ortam elbette bir başka oldu.

farkında olduğum şey bu ortamdı aslında. Huzurun ta kendisi, Öteden beriden tarihten kalma bir semt olan beykoz da bugün doyasıya gezdim! Balıklara ekmek attım biraz Malum ramazan ayında hayırlı olmak gerekir biraz,
Sonra fotoğraflar çekilmeli dedim kendimce bu güne özel ve bloglamalıydım resimlerimi Beykoz 'a dair.
Hem bu ara İstanbul Life bir etkinlik düzenliyor ' İstanbul hayatı için bir resim çek ' etkinliği .
Facebook üzerinden sayfaya erişerek etkinlik içerisinde eklenen resimlerde mevcut.

 Öyle fotoğraflarla oynadım biraz belki rahat bıraksaydım daha hoş olabilirdi ama birazda cihazı denemek istedim. Belki farklı boyutlar yakalayabilirim diye. Kareler farklı oldu yorumlarını aldım facebook taki ilk yorumlarıyla. Beykoz Adından bu sene etkinlikle kendini çok duyurucak olması güzel.



Merkeze farklı bir boyut katan bir yolcu gemisi de yaklaşmış duruyordu. hemen yanı başında aslında bir çift de sevgili vardı almalımıydım onlarıda kareye bilmiyorum belki farklı yaklaşım olur diye meal vermek istemedim böylesinin daha iyi olucagına inanıyorum . Boğazın çok güzel göründüğü bu yer Su ürünleri Meslek lisesinin hemen yanı aslında. Parklarda bir çok insan ve balık tutan bir kaç kişi vardı. Eğlenceli bir sabahtı.

Boğaz çok güzel Beykoz da size de tavsiye ederim bir gün gezmeniz dileğiyle...

Sevgiyle kalın...

Beykoz

Beykoz resimleri, Beykoz, Boğaz resimleri, beykozda bir gün, istanbul


Espirili sözler için facebook sayfası

Biraz gülmeye ihtiyacınız olabilir, Eğlenceli zaman geçirme adresi olarak sizi facebook taki Günün espirisi sayfasına davet ediyoruz.

Sayfamızda neler var ? Espirili resimler, Espiri li sözler güzel mesajlar paylaşılmakta. üstelik bunları mobil erişimizlede sağlayabilirsiniz.


3 Ağustos 2012 Cuma

Lösev hatırlanmalıdır, Yardım eli olmak için




Lösev

Hayatın en erken yaşlarında kana karışıp hayatınızla ilerleyen bir hücrenin yakalanmış halidir.

Bir çoğu durğun bakar halsizdir, ama içlerinde bir dünyanın oluşu ve yaşamak...

Benim Lösev 'i hatırladığım gün tanıdığım yüzler oldu, hatta duygularla eşleştik. Bir başka yerlere aldı getirdi sanki o günden sonra hep saçlarımı kazıtmak istedim. Birden kapıldım etkisine,


Zaman sonra aklım anca aldı görüp üzülmekten yoruldum!
Çare öylece bakıp kalmak değilmiş onu anladım.
Yardım yolladım ...

ve bugün bir çok Lösemi hastasına yardım toplanıyor.
Sende bir yardım eli olur musun ?

Lösev nedir ?

Lösev 'e bağış




2 Ağustos 2012 Perşembe

İstanbul hayatı

Muhteşem bir kent ! bir çok söz söylenmiş şanına gelmiş geçirmiş yüzyılları var. İstanbul hayatı sultanlarıyla saraylarıyla mekanlarıyla bir başka gelir manası insan hayatına, alır seni götürür böyle! farklı bir yere neyi ararken ne buldurur sana.

İstanbul hayatında aktif paylaşımlar için seninde kalemini bekliyoruz.
Facebook 'ta canlı ortama video çek, resim yükle binlerce kişide eğlencene ortak olsun

' Başka İstanbul yok '

Facebook sayfasına giriş

Londra 2012 Masa tenisi rengarenk

Londra 2012

Masa tenisi turnuvaları


Londra bu sene kendinden çok bahsettirecek olması çok iyi. Tıpkı hatırlanan gibi rüya gibi bir Londra.

muazzam bir şehir Londra, hani derler ya paha biçilmez Aşk şehri yada nasıl bilmek istersen öyleyim diyor tarihi yapısıyla ve görüntüsüyle.

ve beklenilen oldu.! Londra bu günlerde

Olimpiyat programları

yapıyor.
Olimpiyat yedi gün sonra ...

Masa tenisi turnuvalarına havasını katan bu şehirde bulunmak istenesi bir hal alıyor.

Merak edenler için şimdilerde masa tenisi turnuvaları başlıyor.

ve şehrin detaylı aranmasını yapmak için

' Londra '
' Londra olimpiyatları '

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Istanbul için beklenen yağmur

İstanbul günlerdir yağmur almadan yazın en sıcak günlerini geçiriyor. Hatta  gündüz dışarıda olmak bile bir felaket. Rüzgar esmesinde bile vücudunuzu sıcağın yaktığınızı hissedebiliyorsunuz.

Bir kaç gündür deli gibi aramızda muhabbeti geçen acaba yağmur duasına mı çıksak dediğimiz günler geride kaldı bu sabah bir anda güzel bir yağmur yağdı ...

ve İstanbul bu yağmurla biraz da olsa serinledi...

Facebook eğlence sayfası ' Cerezza '

Paylaşım ve bulunmanın en eğlenceli mekanı olan facebook 'ta şiir güzel söz resimli sözler paylaşmak için birebir cepten facebook ta resim paylaşmak istersenizde bu ' Cerezza ' size yardımcı olabiliyor.

https://www.facebook.com/pages/Cerazza/238346786281449


Cerezza size facebook sayfalarında güzel sözler okutur zamanınızın güzel geçmesini sağlar. sizlerde paylaşımlarınızı yapıp aktif ve sosyla bir yere davet edip tüm arkadaşlarınızla birlikte eğlenebilirsiniz.

Facebook Cerezza sayfasına giriş için

tıklayınız ( Cerezza )


Eminim güzel geçiçek Hokey

          Bu ara favori olur diye düşünülen hokey 2012 olimpiyatlarında Londra da yoluna devam eder. Hokey turnuvaları ve bir çok aktivite için bütün medya bir arada.

Güzel Olimpiyat

.... Londra 'da

Unicode Güvenlik Mekanizmaları, Versiyon 3 Çıkış

İnternette bir blog gezintisi sırasında karşıma çıkan kodlama bilgilerinden çok şaşırdım ve etkilendim. bir kod sitesinden sistematiğin işleyişi hakkında bilgi.

Unicode Güvenlik mekanizmaları versiyonu bilgisayar güvenliği

Unicode Güvenlik Mekanizmaları, Versiyon 3 Çıkış
Sürüm 3.0 UTS # 39, Unicode Güvenlik Mekanizmaları ilgili yeni bir sürümü ile birlikte, Unicode Konsorsiyumu tarafından piyasaya sürülmüştür UTR # 36, Unicode güvenlik konuları . Unicode Standardı dünyanın yazma sistemleri için karakter bu kadar çok sayıda içerdiğinden, dikkatli olası saldırılara programları ve sistemleri maruz kalmasını önlemek için gereklidir. Bu gözden geçirilmiş belgeler Unicode için güvenlik konuları açıklamak ve sorunları riskini azaltmak için gelişmiş mekanizmalar belirtin. Sürüm 3.0 büyük bir revizyon olduğunu. Önemli değişiklikler şunlardır:

Karışık Komut Algılama kendi spesifikasyonu için kapsamlı revizyonlar var.
Kısıtlama Seviye şimdi, açıkça tanımlanmış bir süreç var.
Karışık Numarası Algılama şimdi, açıkça tanımlanmış bir süreç var.
Uygunluk gereksinimleri Kısıtlama Seviye ve Karma Numarası Tespit içerecek şekilde genişletilmiştir.
http://www.unicode.org/reports/tr36/
http://www.unicode.org/reports/tr39/


Kavacık 'da trafik keyfi yollar kapalı mı ?



Fatih Sultan Mehmet köprüsüne en yakın nokta olan kavacık artık kilit pozisyonunda. Kavacık 'taki trafik ve köprüdeki yol çalışması acaba artık insanları çileden çıkarmış mıdır ki ?

Yola Ümraniye bağlantısı ve ya o yol istikametini kullanan bir çok yolcu gelmekte ve birde günlük yaşantısı olan insanların ve iş hayatının merkezi olan kavacık trafiğe kapalı...

Güzel çiçeklerle süslü bir kavşak mevcut fakat bu kavşak en yakın köprüye en yakın noktalardan olduğundan bir türlü geçit vermiyor.

ve Kavacık iptale bağlıyor.


Buna bir çoğumuz evden çıkmama kararıyla sayğı duyuyoruz fakat biz kavacık gibi bir yere daha güzel bir çözüm bekliyoruz.

Neden Kavacık daha güzel olmasın ki ?

31 Temmuz 2012 Salı

Facebook abone arttırma gibi dümenlere ...

Sevgili Facebook kullanan arkadaşlar...

Lütfen bu yazıyı dikkatlice okuyunuz. Çünkü facebook kullanırken arkadaşlarınıza zarar verebilir profillerinizi kirletebilirsiniz. Bunların nasıl yapıldıgı konusunda bilgisi olmayan varsa bahsedeceğimiz konu Size reklamı ulaşan

Abone arttırma, Sayfa beğendirme, Ask.fm soru beğendirme, Arkadaş listesini arttırma, Arkadaş ekleme engelini kaldırma, Zaman tünelinden çıkma ve daha fazlası işte bu adreste


gibi dümenden sözlere artık inanmayın bırakın facebook 'ta yazılarınızı sadece arkadaşlarınız beğensin binlerce insan beğense ne olur ? Değerli birşey mi evet bir hatun belki der ' aaa yazdığı yazıyı beşbin kişi beğenmiş ' ne sanki altında audi araba mı var diyor ? neyin kafasını yaşıyorlar çok merak eder oldum .

Hadi yaptırdınız artık korsan ekip bununda yolunda gidiyor ve biliyorsunuz bu yolla bir çok facebook hesabı spam atan korsanların eline düşüyor.


Spam ne demek diye sorucak olursan spam istenmeyen değersiz yazılar yada aşırı bir reklam yazısı yollayan bloglanmış kullanıcıya denilebilinir ve bir çok da zararlı yaptığı şey vardır arkadaş listelerinize de yollanıp bu yolla siz değer verdiğiniz o güzelim arkadaşlarınızında o çevredekilerinde bu şekilde zarar görerek büyümesine neden olabilirsiniz. Bunu yapmadan önce lütfen bir kez daha düşünün.

Facebook 'ta abonenizi arttırmayın ! yada arttırın gerçek kişiler olsun
ve benim gibi diğer insanlarında profilleri kirlenmesin Korsan Facebook yapımlarına karşı hayır diyerek bilinçlenin diyoruz.



30 Temmuz 2012 Pazartesi

Çengelköy 'de tarihi çınaraltı

Öylece yürürsünüz sahilden belkide yanınıza sevgilinizi almanız gerekebilir, çok romantik bir yerdir de...

Hatta durun Kuleli 'nden başlayalım şöyle bakalım denizde balık tutanlarla köprünün o esrarengiz yakıştığı İstanbul 'a ne dersiniz. Tutulup kalabilirsiniz öylece işte o an Fotoğraflama yapmalısınız istediğiniz gibi...

yürüdükçe aşka gelen bir semt çengelköy tarihi bir yer zamanında delisi eksik olmazmış şimdide aşıkları.

Üstelik hafta sonu bir kahvaltıyı hak eder


yada Akşam yemeğini


karar sizin artık çengelköy desiniz. Çınarlarıyla ünlü bir yerdesiniz aklınızdada bu şekilde kalıcaktır. Geldiğinizde mekanlar görürsünüz bir düzüne Restorantlar ve çaybahçesi deniz kenarında yada bir cafe artık bir fincan kahvemi içmek istersiniz yoksa o güzelim mideylerden yedikçe yemek mi ? burayıda size bırakıyorum ...



Börekçileriylede meşhurdur aslında böreklerinizi poğacalarınızı alıp Çınaraltına inip birde çayınızı söylediğinizde Martılar eşliğinde afiyetle yersiniz.

İşte Çengelköy 'de tarihi çınaraltı bu kadar sevilcek bir yerdir en kısa zamanda uğramanız dileğiyle hoşcakalın...


29 Temmuz 2012 Pazar

Hidiv Kasr-ı Mükemmelligi

Çok merak edilen bir yerdir Hidiv kasr-ı Manzara olarak Beykoz 'un en güzel yerindedir. Kocaman bir arazi içine kurulmuş bir Kasr. Mısır valilerini konaklatırdı Osmanlı hükümeti burada.

Bu muazzam yer Boğazın en güzel yerinde, Şimdilerde Restorant ve gezi alanlarıyla kullanılıyor. Eskilerde dizi çekimleri için kullanıldı çok hasar gördü artık kiralanmıyor Ne güzel...


Bahçesinde yemek yiyebilirsiniz öyle eşsiz Doğayla iç içe canınız sıkılırsa bahçede bir tur atıp parklarında eğlenebilirsiniz. Sakın korkmayın Har kulede bir yer...

Dediğim gibi hidiv kasr-ı gidip görülcek bir yer...

28 Temmuz 2012 Cumartesi

Komşufırın 'dan sahur böreği Ramazana özel

Lezzet ustalarının Ramazan ayına özel hazırladığı Sahur böreği ...
Denediniz mi bilmiyorum fakat ramazan ayının en güzel ürünü tabii ki sahibi de komşufırın 
Kalite ve lezzet dediğinizde Komşufırın sizlerle . 
Size tavsiyem sahur böreğini denemelisiniz...
Sipariş olarak Yemeksepeti.com yada 0850 200 00 00 arayarak sıcak sıcak alabilirsiniz...

Ramazan ayının yepyeni lezzeti; çıtır çıtır Kıymalı Sahur Böreği! Keyfini çıkarmanız için sizi vakit kaybetmeden Komşufırın’a bekliyoruz!




Sahur böreği

Sahur böreği komşufırın, Sahur böreği tarifi, Sahur böreği nasıl yapılır, komşufırın







27 Temmuz 2012 Cuma

Vangölü oyuncuları Murat ve Ceylan haberi

Magazin kanalından yakaladığım yeni bir habere göre Murat Ergün ve Ceylan yılmaz arasında yeni bir aşkın başladıgını belirten söylemleri yakın dostları tarafınca Magazin bültenlerine duyurulmuş. Magazind.net in aldıgı bu habere göre yeni aşıklar aşklarını saklamak zorundaydılar fakat magazin dünyasına düşen bu haber ikiliyi zor anlara sürüklücek gibi gözüküyor. Sonları hayırlı olması dileğiyle.

Magazin D nin haberi alıntısını size sunuyorum
Van Gölü Film aşıkları Murat Ergün ve Ceylan yılmaz


Yeni dönemin en gözde sinema filmi Vanda çekimi devam eden Van gölü canavarı filminin başrolü oyuncuları sinama oyuncusu Murat Ergün ve aynı sahneleri paylaştıgı filimde rol alan Ceylan yılmaz arasında duygusal bir bağ oluştuğu ve oyuncuların set boyunca sık sık bir arada kaldıkları, boş vakitlerinde bir araya geldikleri yakın arkadaşları   tarafından görülmüş olup İstanbul 'a dönmelerine karşın hala bir arada olduğu dedikodusu ortalıkta dolanmaktadır. 
Murat Ergün 'ün ilişkisinin olduğu ve bu olayın hayatlarına bomba gibi düşeceği konusuda bir gerçek olup sevenlerinin Murat Ergün tarafından bir açıklama beklediği tarafımıza iletildi. 
 
Aynı sorular için Ceylan Yılmaz 'ı da zor durumda bırakması ve bir açıklama yapılması her iki taraf için gerçekçi payların ne oldugu Medya tarafından da merak edilmektedir.
 
Eğer kişiler bu ilişki içindeyseler yaşadıkları eski ilişkilerinin bitmedigi ve gizli bir aşk yaşadıkları 
gerçeği ile başbaşa kalıcaktır. 

Korsanlar Facebook sayfalarını hedef aldı

Bugün saat 24:15 itibariyle Facebook korsan saldırılara mağruz kaldı. Bununla birlikte Türkiye kayıtlı bir çok facebook sayfası elegeçirildi Kürtçe mesajlar veren sanal terör Kürdistan mesajı veriyor.

Akban Acunn.com garanti gibi bir çok sayfa facebook maduru oldu.

Haberin kaynagı

Magazind.net Facebook Sayfaları çalınıyor 

linkinden esinlenerek yazılmıştır.

24 Temmuz 2012 Salı

O bir Ford Mustang

    Bir tasarım harikası hemde yıllar önce yapılmış bir şah eser. Gördüm ve aşık oldum sanırım bir mustang
Beykoz 'un en gözde araçlarından birisi olduğu kesin Kavacık Beykoz konakları mevkii nde bulunan bu araç bir harika diğerlerinden de çok farklı .


ön görünümüyle harikalar yaratan tabiri yerindeyse kız gibi araba diye buna denilir. Sahibiyle konuşucak fırsatım olmadı Komşufırın da oturdu birşeyler atıştırıp purosunu ateşledi hiç rahatsız etmek istemedim.
Acrloft a gelen bir çok güzel araç gibi en güzellerinden birisiydi.


11 Temmuz 2012 Çarşamba

En iyi blogger magazin teması

Blogger kullanıcıları her şeyin en iyisini hak eder diyerek baktığımızda bir çok magazin teması yapılmış olarak kayıtlara ulaşabiliyoruz. Bir çok web sitesi bu konuya hakim olarak  Blogger Magazin teması yapmışlar. Bunlardan bir çoğu tabii ki işe yaramaya bilir ama yarayan kısımı da çok .

En yeni blogger temaları için Google aramalarını tercih ediniz.

Bu Arama sonucunda en güvenilir sitelerden birisi olan R10.net  bu konuyu daha detaylı bir şekilde forum da paylaşım olarak sunmuş .
R10.net olarak bu konuya giriş için Tıklayınız

Şimdilik en iyileri burada...

En iyi Magazin sitesi

MagazinD.net


16 Haziran 2012 Cumartesi

Kadın sitesi Kadinhayati.net acildi

        Kadınlara yönelik bilgi ve paylaşım sitesi olarak hizmette bulunan Kadinhayati.net sitesi yeniden internet vizyonuna ismini duyurmak için harekete geçti.
Bir çok soru ve cevap bulunan sitede bir çok kategoride yazıla resimler ve videolar mevcut.
Kadin hayati olarak adlandırılan bu sitenin Diyet bölümü güzellik bölümü ve birçok bölümleriyle dikkat çekicegini düşünüyoruz.

Güzel kadınların ilgi odağı olan sitede facebook tada büyük ilgi var .
Sizde hem facebook kanalı hemde web ortamından Kadın hayati sitesini rahatlıkla takip edebilirsiniz.
Kadın Hayatı

http://www.kadinhayati.net/

10 Mayıs 2012 Perşembe

Çavuşbaşı nın güncel sitesi açıldı

Uzun zamandır açımı ile ilgili problemlerin aşıldıgı Beykoz 'un en nadide yeri doğayla iç içe bir yer, Orası Çavuşbaşı ...
ve Çavuşbaşı nın gelişimini takip eden http://www.cavusbasi.org/ açıldı.

ilgililere duyurulur.

Çavuşbaşı 2 b ile ilgili gelişme

1 Mayıs 2012 Salı

En güzel söz - Ersince 'den

ÖyLe daraLıyorum aradabir İşte! Sensiz geçen gecenin EşLiginde, üçü beş geçe bir faça konuyor Sensizligin sızısına, Damla damla akıtıyorum kimsesizlige, Çaresizlikten öte degildi yaLnızLıgım, Nedensiz degil bu serhoşlugum, Arka mahallemde seni arayan cocukLugum! Bir intihar gecesi çıglıklara Karışan Sesim! Yine SensizLige Gizlenmiş Ölüm! Ne yaşayabiLiyorum Ne Ölebiliyorum!




'' Ersin KARADAŞ ''

25 Nisan 2012 Çarşamba

Üsküdar 'da bir başka sabah

      Gözümü açtıgımda sabahın karanlıgı üzerindeydi henüz. Tatlı bir ses geliyordu karanlıgı delen, ezan okunuyordu. Göl kenarında kuş cıvıltıları seheri süslüyordu Sanki huzurdu, yaşamak için bir başka güzel gündü. Bilmiyorum ama neşe sanki bugünün hediyesi gibi doluyordu içime her çektigim solukta.

     İlk gelen otobüsle çıktıgımda yola Üsküdar karşılıyordu beni İskelesi, Camisi, Çeşmesi hiç eksilmemiş yıllarca! Senelerce oradaydı kim bilir kaç yolcuyu önünden agırladı...

         Öyle sakince bekledim baktım durdum insanlara. Hepsinde birer acele vardı! ansızın çalan vapurun silenine takıldı düşüncelerim! Aldı götürdü ... Sanki onca insanın içinde yalnız kalmıştım boştu yalandı herşey... bir sigara yakıverdim, elime tutuşturdugum bir bardak çayla denize bakmak, tutulup kalmak der ya şair maviye işte sanki hece hece yaşıyordum!

      Şairhane sevdigim Üsküdar alıyordu aklımı başımdan, derken Ortalık dolup taşıyordu ... Nereden geldigi nereye gittigini bilmedigim güzel insanlarla...

ve hemen iskelenin önündeki Çorba kuyrugu takılıyordu gözüme, Mustafa KARA tarafından sabah erken saatte burada olan herkese çorba ikram ediliyormuş, Çorbayı dağıtan abime sordum herkese mi bu çorbadan veriyorsunuz yeterki sıraya girsin Çorbanın lafı yok dedi... Şaşırdım sabah sabah bu ikrama.



Teşekkür edip yola koyuldum tekrar gezdim bir kaç fotoğraf eklemek istedim karelere ...
Bazen anlatıcak birşey bulamadıgınızda fotoğraflar en güzel şekilde geçen günü ifade ediyor. farklı bir hatıra olarak kalıyor yanınızda...




Üsküdar ın en güzel camisiydi sanırım yapılışı şekili çok farklıydı gözüme takıldı aldım bir kare ondanda artık yıllarca benimle. Tabi resim olarak kalması hiç bir önemi olmuyacagını fark ettim en kısa zamanda tekrar yola düştügümde içine girip ! neler olucagını tahmin etmek istiyorum.



Çok güzel zamanlar geçirdim Üsküdar da... Bir çocugun güvercinlere attıgı yemlere ortak oldum beraber yemledik onları...

 'Çok seviyorum onları dedi. Sende sevmelisin ama yakından sevdirtmiyorlar.. Çünki uçuyorlar dedi  '

Ona hep sevgi ile bakmasını ! hayatada sevgiyle bakmasını söyledim...
Ben herşeyi seviyorum dedi.
ve sabahı sonlandırdım doğancılar parkında ....






20 Nisan 2012 Cuma

Seni - Mükemmel şiir

Bir adım ileri, bir adım geri gidiyorum sana. Biraz ümitlenip, biraz vazgeçer gibi. Gidermiş gibi, gelirmiş gibi. Aslında akıllı bir âşık olmak istemediğim gibi. Kısaca kendim gibi…




Gibilerim ile seviyorum seni. Keşkesiz sevgimle ” iyi “ kilerimle seviyorum seni. Bazen beklemekten bile vazgeçip seviyorum. Her şeye, herkese rağmen… Hepsinden vazgeçtim; kendimden bile sakınarak seviyorum seni. Ve sanırım sınırlarımın içinde aykırı yaşıyorum seni.



Seni, seni, seni…



Milyonlarca kelimelerin kimi zaman anlatmak istediği, kimi zaman bahsetmekten çekindiği, sanki her başlangıçta sonunu söylemekten korkmadığım gibi sınırlandırıyorum sayfalarımda;



“ SENİ “

Diğer başlıklara hemen gözat ...