30 Eylül 2012 Pazar
Yeni ilan sitesi
Yep yeni bir ilan sitesi bir çok konuya el atılmış durumda. Site basit tasarımıyla kolaylıklar sağlamış. İlanlar üstelik ücretsiz üye olmanız yeterli durumda. Bedava ilan vermek için sizide internetin yeni ilan sitesine davet ediyoruz. http://www.aratc.com/ adresinde ilanınızı yayınlayabilirsiniz.
27 Eylül 2012 Perşembe
Trafik kaynakları ip uçları
Web sitelerine trafik kaynağı arayanlar için bir ip ucu;
Bu ara google ve diğer arama motorları istatistiklerine göre bilgisayar kullanım yaşı 13 - 19 yaş arası yoğunluğun internette yoğun zaman geçirdiği bir çok web yapıcısı olan ( Web master ) 'lar Ödev kaynaklarının daha çok arandığını bildirdiler. Arama kategorilerinde Edebiyat, ve kompozisyon ödevleri üzerinde bilgilendirmenin gerekli blog ve sitelere faydalı olacağı söylendi.
Daha fazla sitenize bedava trafik çekmek için bu konuya sizde yorumlarınızı yapabilirsiniz...
Bu ara google ve diğer arama motorları istatistiklerine göre bilgisayar kullanım yaşı 13 - 19 yaş arası yoğunluğun internette yoğun zaman geçirdiği bir çok web yapıcısı olan ( Web master ) 'lar Ödev kaynaklarının daha çok arandığını bildirdiler. Arama kategorilerinde Edebiyat, ve kompozisyon ödevleri üzerinde bilgilendirmenin gerekli blog ve sitelere faydalı olacağı söylendi.
Daha fazla sitenize bedava trafik çekmek için bu konuya sizde yorumlarınızı yapabilirsiniz...
Mutlu yıllar Google
Türkiye ve bir çok devlette arama motoru hizmeti veren Google bugün tam 14 yaşında.
Bir çok etkinlik ve organizasyona sanal ev sahipliği sapan dünyanın en büyük arama motoru Google 14 yıldan buyana bir çok şeyi değiştirdi. Reklam teknolojileri üzerine bir çok yatırım yapan şirket internet tabanlı bir çok yazılıma ev sahipliği yapıyor.
Google şirketi Larry Page ve Sergey Brin tarafından ögrencilik yıllarında kurulmuştur. O yıllardan sonra muhteşem ikili Dünyaya yeni bir hizmet sunmuşlar.
ve Nice mutlu yıllara başarıla Google ...
Bir çok etkinlik ve organizasyona sanal ev sahipliği sapan dünyanın en büyük arama motoru Google 14 yıldan buyana bir çok şeyi değiştirdi. Reklam teknolojileri üzerine bir çok yatırım yapan şirket internet tabanlı bir çok yazılıma ev sahipliği yapıyor.
Google şirketi Larry Page ve Sergey Brin tarafından ögrencilik yıllarında kurulmuştur. O yıllardan sonra muhteşem ikili Dünyaya yeni bir hizmet sunmuşlar.
ve Nice mutlu yıllara başarıla Google ...
26 Eylül 2012 Çarşamba
Komşufırın 'dan mükemmel bir ekmek Yayla
Türkiye’de ekmeğin ve fırıncılığın nihai ölçüsü, bir süredir, Komşufırın...
Her fırın ve ekmek, tüketicinin güvenini hak etmek için, Komşufırın ile boy ölçüşmek durumunda:
İnsanlık kadar eski ekmek geleneğini, günümüzdeki gıda teknolojisinin en son olanaklarıyla uluslararası hijyen, besleyicilik ve lezzet standartlarına yükseltirken tavizsiz bir özen sergiliyoruz. Dünya ekmek kültürünün zengin çeşitlerini, günümüzün Türk sofrasına katıyoruz. Bunlar da bizi tartışılmaz bir ‘ekmek otoritesi’ konumuna oturtuyor. Komşufırın’ın ardındaki uzmanlığımız, iş modelimiz ve yatırımlarımızla, Türkiye’deki fırıncılığın ve ekmeğin yepyeni bir döneme girmesine öncülük ediyoruz. Fırıncılığı ve ekmeği gelmeleri gereken çağdaş düzeye, Komşufırın’larla getiriyoruz.
Tohumdan başlarız üretmeye... En iyisini seçer, yetiştiririz; özenle ekeriz. Unumuz, bütün besleyiciliğini korur tahılın: Zenginliğini azaltmaz, yok etmez. En sağlıklı koşullarda hazırlanır, pişer tüm ekmeklerimiz, ürünlerimiz. En taze, en lezzetli halde ulaşır Komşufırınlarımızdan, sofralarınıza... Uzun bir yoldan geliyoruz binbir emekle. Ve uzun bir yola gitmeyi hedefliyoruz birlikte...
ve Mükemmel bir lezzet Yayla ekmeği, tanıştınız mı ?
Yayla ekmeği Zeytin yağıyla mayalandırılan buğday unuyla yapılan yumuşak ve tok bir ekmektir. Ekşi mayalı olması nedeniyle öylede leziz bir ekmektir. Anlatırken bile ekmekten çok şey olduğunu söylemek geliyor içimden.
Sabah kahvaltıda akşam yemeğinde gönül rahatlığıyla tüketebiliceğiniz hafif bir ekmektir. Diğer isimleri Akdeniz ekmeği tepsi ekmeği olarakda halk dilinde bilinir.
Denemeyenlere duyurulur...
Sevgiliye yazılmış ( Aşka ) mükemmel sözler
Bu yazı suskun bir şair tarafından yazılmıştır. Sevmek önceliğiyle başlayan bir aşkın gitme hususuna hadım olan aşkın soluksuz sevgisi söze gelmiş...
ve işte o sevgiliye yazılmış mükemmel aşk sözleri ...
Gittiğinden beri, zaman kaybından ölmek üzere olan anılar nasılda gürültü yapıyor beynimde, aklım yerinden çıkacak gibi... Nasıl bi kente bıraktıysan aşkı, kokusu burnuma bütün tazeliğiyle geliyor hala.. Bütün vagonların çıkardığı o ray sesine bile dönüp bakar oldum.. Sanki senin yüreğini yüreğime teslim edecek.. Uzak bir yerlerden çağrıyor sesin, tüm boğukluğuyla kulağıma halkalı bi küpe olarak kaldı.. Bi yolu daha yok mu bu dünyanın.. Secimlerim sana doğru hep kötü.. Kötü insanları tanıma senesinden arda kalan adamların arasına sığışmış gibisin.. Böyle olma , Şimdi Herkes farklı özleyecek seni.. Şimdi tenine serperen hasretlere başkası dokunacak.. Dudaklarına mühür gibi işlenmiş geceler üzerine yürüyor.. Ve tek istediğin "kadın" hala benim.. 'GEL' diyemiyorsun.. Ben elini kolunu ayağını bağlayan o gecelerin birinde susuyorum hala.. Ve tek söylediğim şarkı da bu.. Mesele senin yokluğun değil , Anneme küstüm.. Karnım acıktı.. Sezen'de bıktı benden.. Ah Sezen 'Belki şehre bi film gelir' diyorsun bi umutsuzlukla 'Hadi Gülümse'.. İzlediğimiz o filmlerin doyumunu, heyecanını, busesini artık verebilir mi sanıyorsun ? Ve aç karnına alınması gereken ilaçlar gibi kahvaltıdan da önce ardı ardına içtiğim o sigara özlemeninde bi yitiği anlıyor musun ?.. Ve hiç bi gidiş cigerlerimi bayram ettirmemişti böylesine.. İyiki gittin...
Hatice Deniz Arslan
ve işte o sevgiliye yazılmış mükemmel aşk sözleri ...
Gittiğinden beri, zaman kaybından ölmek üzere olan anılar nasılda gürültü yapıyor beynimde, aklım yerinden çıkacak gibi... Nasıl bi kente bıraktıysan aşkı, kokusu burnuma bütün tazeliğiyle geliyor hala.. Bütün vagonların çıkardığı o ray sesine bile dönüp bakar oldum.. Sanki senin yüreğini yüreğime teslim edecek.. Uzak bir yerlerden çağrıyor sesin, tüm boğukluğuyla kulağıma halkalı bi küpe olarak kaldı.. Bi yolu daha yok mu bu dünyanın.. Secimlerim sana doğru hep kötü.. Kötü insanları tanıma senesinden arda kalan adamların arasına sığışmış gibisin.. Böyle olma , Şimdi Herkes farklı özleyecek seni.. Şimdi tenine serperen hasretlere başkası dokunacak.. Dudaklarına mühür gibi işlenmiş geceler üzerine yürüyor.. Ve tek istediğin "kadın" hala benim.. 'GEL' diyemiyorsun.. Ben elini kolunu ayağını bağlayan o gecelerin birinde susuyorum hala.. Ve tek söylediğim şarkı da bu.. Mesele senin yokluğun değil , Anneme küstüm.. Karnım acıktı.. Sezen'de bıktı benden.. Ah Sezen 'Belki şehre bi film gelir' diyorsun bi umutsuzlukla 'Hadi Gülümse'.. İzlediğimiz o filmlerin doyumunu, heyecanını, busesini artık verebilir mi sanıyorsun ? Ve aç karnına alınması gereken ilaçlar gibi kahvaltıdan da önce ardı ardına içtiğim o sigara özlemeninde bi yitiği anlıyor musun ?.. Ve hiç bi gidiş cigerlerimi bayram ettirmemişti böylesine.. İyiki gittin...
Hatice Deniz Arslan
25 Eylül 2012 Salı
Mükemmel sözler derlemesi şiir 'sel
Mükemmel sözler en güzel yazılmış sözler 'den oluşturulmuş güzel sözler derlemesi sizinle. İsterseniz Facebook sayfalarında bu güzel sözleri paylaşabilir. İsterseniz Mobil olarak güzel sözleri paylaşabilirsiniz.
De bana hangisini tutmak daha kutsal. Oruç mu? Ellerini mi? ALLAH'tan dileniyorum seni. Gözlerime iliştirmezse gözlerini, Yemin olsun cennetin en işlek yerinde asarım kendimi.
insan ulaşamadıgının delisi, ulaştıgının nankörüdür.
Sevgilin Olabilecek Birçok İnsan Olabilir; Ama Sevdiğin Olabilecek İnsan Bir Tanedir.
Dürüstlük, Pahalı Bir mülktür; Ucuz insanlarda BuLunmaz.
damarLarimi dügümLüyorLar sanki, kanimi cekiyorLar yavaş yavaş.. kopartiyorLar etLerimi acimadan uyu$turmadan.. icimi acsaniz Ruhumun fotografLarini cekseniz, Ozaman ne demek istedigimi anLarsiniz..
Kardelene sormuşlar bütün, çicekler sıradan yerlerde açıp insanlara yakın dururken sen neden böyle yüksek dağlarda açarsın . Kardelen şöyle cevap vermiş. ''Gülü seven dikenini, menekşeyi seven rengini, beni seven ölümü göze alır.
Sen hiç ağladın mı kafan güzel.. Takıldın mi hiç hıçkırıklarının dinmek bilmeyen sesine çaresizce.. Kardeşlerin elini omuzuna atıp teselli etmeye çalıştı mi seni.. Ve düşen son damlada anladın mı O'nun için değmeyeceğini...
Hayatımdan Gidenler... Bir Daha Geri Gelmeyi Hayal Bile Etmeyin... Hayatıma Yeni... Girenler Gitmeyi Düşünürseniz Hiç Beklemeyin... Kalıp Tanımaksa Amacınız Durun İzleyin.. Başkalarından Değil, Beni Benden Öğrenin..
- "Neden yalnızlıktan şikayetçidir ki insan. Ne yani, Mutlu olması için bir sevgiliye mi muhtaçtır her zaman" ?
Hayat öyle oyunlar oynuyor ki, nereye tutunsam düşüyorum. Tam da palyaçonun dediği gibi, 'ağlayamadığımdan gülüyorum' ..
De bana hangisini tutmak daha kutsal. Oruç mu? Ellerini mi? ALLAH'tan dileniyorum seni. Gözlerime iliştirmezse gözlerini, Yemin olsun cennetin en işlek yerinde asarım kendimi.
insan ulaşamadıgının delisi, ulaştıgının nankörüdür.
Sevgilin Olabilecek Birçok İnsan Olabilir; Ama Sevdiğin Olabilecek İnsan Bir Tanedir.
Dürüstlük, Pahalı Bir mülktür; Ucuz insanlarda BuLunmaz.
damarLarimi dügümLüyorLar sanki, kanimi cekiyorLar yavaş yavaş.. kopartiyorLar etLerimi acimadan uyu$turmadan.. icimi acsaniz Ruhumun fotografLarini cekseniz, Ozaman ne demek istedigimi anLarsiniz..
Kardelene sormuşlar bütün, çicekler sıradan yerlerde açıp insanlara yakın dururken sen neden böyle yüksek dağlarda açarsın . Kardelen şöyle cevap vermiş. ''Gülü seven dikenini, menekşeyi seven rengini, beni seven ölümü göze alır.
Sen hiç ağladın mı kafan güzel.. Takıldın mi hiç hıçkırıklarının dinmek bilmeyen sesine çaresizce.. Kardeşlerin elini omuzuna atıp teselli etmeye çalıştı mi seni.. Ve düşen son damlada anladın mı O'nun için değmeyeceğini...
Hayatımdan Gidenler... Bir Daha Geri Gelmeyi Hayal Bile Etmeyin... Hayatıma Yeni... Girenler Gitmeyi Düşünürseniz Hiç Beklemeyin... Kalıp Tanımaksa Amacınız Durun İzleyin.. Başkalarından Değil, Beni Benden Öğrenin..
- "Neden yalnızlıktan şikayetçidir ki insan. Ne yani, Mutlu olması için bir sevgiliye mi muhtaçtır her zaman" ?
Hayat öyle oyunlar oynuyor ki, nereye tutunsam düşüyorum. Tam da palyaçonun dediği gibi, 'ağlayamadığımdan gülüyorum' ..
23 Eylül 2012 Pazar
1453 İstanbul tarihi
Yaşamaya doyulmayan bir şehir İstanbul bu şehir asırlar boyunca tarih doludur. İstanbul tarihi bir çok Padişahı Sultan 'ıda ağırlamıştır. İstanbul bu tarihe kadar nasıl geldi. 1453 de Feth edilen İstanbul Fatih Sultan Mehmet 'in bir mirasıdır. Peki ya İstanbul 'a ilk yerleşim ne zamanlar başladı.
İstanbul'un tarihi 300 bin yıl önceye kadar uzanır. Küçükçekmece gölü kenarında bulunan Yarımburgaz mağarasında yapılan kazılarda insan kültürüne ait ilk izlere rastlanmıştır. Bu dönemde gölün çevresinde Neolitik ve Kalkolitik insanların yaşadığı sanılmaktadır. Çeşitli dönemlerde yapılan kazılarda, Dudullu yakınlarında Alt Paleolitik Çağ'a, Ağaçlı yakınlarında ise, Orta Paleolitik Çağ ile Üst Paleolitik Çağ'a özgü aletlere rastlanmıştır.
M.Ö. 5000 yıllarından itibaren başta Kadıköy Fikirtepe olmak üzere Çatalca, Dudullu, Ümraniye, Pendik, Davutpaşa, Kilyos ve Ambarlı'da yoğun bir yerleşimin başladığı sanılmaktadır. Ama bugünkü İstanbul'un temelleri M.Ö. 7. yüzyılda atılmıştır. M.S. 4. Yüzyılda İmparator Constantin tarafından yeniden inşa edilip, başkent yapılmış; o günden sonra da yaklaşık 16 asır boyunca Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde başkentlik sıfatını sürdürmüştür. Aynı zamanda, İmparator Constantis ile birlikte Hristiyanlığın merkezlerinden biri olan İstanbul, 1453'te Osmanlılar tarafından fethedildikten sonra Müslümanların en önemli kentlerinden biri sayılmıştır.
22 Eylül 2012 Cumartesi
Yolun Sağ şeridi Toplu taşıma araçlarına ait
İstanbul da yeni uygulamaya geçiliyor. Bu uygulama toplu taşıtlar için iyi olucak gibi fakat ya normal araçlar ise ne yapıcak ...
Yeni düzenlemeye göre trafik kurallarında bu durum kural ihlalinde ceza işlemine neden olucak. İstanbullulara duyurulur.
Yeni düzenlemeye göre trafik kurallarında bu durum kural ihlalinde ceza işlemine neden olucak. İstanbullulara duyurulur.
Mescid-i Aksa 'da neler oluyor
Tarihi bir öneme sahip olduğu kadar Dinler arasında önemli bir yeri vardır Mescid-i Aksa 'nın fakat son dönemlerde İsrail tarafından yoğun ilgi gören mescid yıllardır altı kazılarak rahatsız ediliyor.
المسجد الأقصى
الاقصي فى خطر ... الاقصي يهدم
ve Müslümanlık için asıl önemi ise Hz. Muhammed Mustafa 'ya ait olan bölümüdür.
AA haber ajansı tarafından yayınlanan haberde ise.
İsrail'in Mescidi Aksa'nın altında yürüttüğü kazı çalışmaları, tarihi ve kutsal yapıda yavaş yavaş yıkıma neden oluyor. Mescidin batı duvarında büyük delikler oluştu.
Aksa Vakıf ve Miras Kurumu tarafından yayımlanan raporda, İsrail'in son dönemde yaptığı kazılarda mescidin temelleri üzerinde yoğunlaştığı ifade edildi.
Raporda İsrail makamlarının, kazılarda Süleyman Heykeli'ne ait tarihi kalıntılara ulaşıldığını iddia ettiği belirtilerek, kazılar nedeniyle mescidin batı duvarında büyük delikler oluştuğu ve mabedin tarihi dokusu için büyük tehlike meydana geldiği hatırlatıldı.
İsrail'in kazılarıyla ilgili araştırma yapıldığı bilgisine yer verilen raporda, kazıların özellikle mescidin batı duvarının altında yoğunlaştığı ve Heykel zamanından kalma büyük bir su kuyusuna ulaşıldığının öne sürüldüğü kaydedildi.
Müslüman ve Arap arkeologlar ise su kuyusunun Kenaniler'in bir kolu olan Yebusiler ya da Emeviler dönemine ait olduğu ihtimali üzerinde duruyor.
İsrail 1967 yılından bu yana, işgal ettiği Kudüs şehrinin İslami kimliğini yok etmeye çalışıyor.
المسجد الأقصى
الاقصي فى خطر ... الاقصي يهدم
Mescidi Aksa
İslam dinine inananlarca kutsal sayılan mekânlardan biridir. Kudüs şehrinde bulunan Mescidi Aksa'yı ilk inşa eden kişi Süleyman'dır. Kur'an-ı Kerim'in Sebe suresinin 14. ayeti kerimesinin tefsiriyle ilgili olarak verilen bilgiler de buna delalet etmektedir. Bu ayet şöyle demektedir: "Süleyman'ın ölümüne hükmettiğimizde, onun ölümünü, bastonunu yiyen ağaç kurdundan başka onlara gösteren olmadı. Böylece o yere yıkılınca, anlaşıldı ki cinler eğer gaybı biliyor olsalardı aşağılayıcı azabın içinde kalmazlardı." Ayetin tefsirinde şu bilgiler verilir: Süleyman, Mescidi Aksa'nın inşasında cinlerden de yararlandı. Bu inşaat işinde insanların yapmaya güç yetiremeyecekleri zor işleri cinler yapıyorlardı. Ancak Süleyman bir gün mihrabında asasına dayanmış halde ibadet ederken öldü. Cinler onun ibadet ettiğini sanarak işlerini yapmaya devam ettiler. Sonuçta Süleyman'ın asasını içten güve yedi ve asa kırılınca onun cesedi de yere düştü. Böylece öldüğü anlaşıldı.
ve Müslümanlık için asıl önemi ise Hz. Muhammed Mustafa 'ya ait olan bölümüdür.
Mescidi Aksa'nın İslâm'daki müstesna yerinin bir sebebi de Muhammed'in isrâ ve miraç mekânı olmasıdır. Allah, İsrâ suresinin birinci âyetinde Mescidi Aksa'yı adıyla anarak şöyle der: "Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir. Şüphesiz o duyandır, görendir." Burada Mescidi Aksa'dan "çevresini mübarek kıldığımız" şeklinde söz edilmektedir. Mescidi Aksa'nın çevresi ise başta Kudüs sonra diğer Filistin topraklarıdır. Muhammed'in miraca yükseltildiği sırada Kudüs'te bugünkü şekliyle bir cami yoktur. Ancak Süleyman tarafından inşa edilmiş ve daha sonra yıkıma maruz kalıp yenilenmiş olan Mescidi Aksa'nın kalıntıları vardı ve burası da Beyti Makdis olarak adlandırılırdı. Muhammed'in ziyaret ettiği mekân da burasıdır. Beyti Makdis ibaresi bazı tarihi kaynaklarda Kudüs şehri için de kullanılmıştır. Bazı tarihi kaynaklarda Kudüs'ün M. S. 70 yılında yıkıma uğratıldığı Beyti Makdis'in de bu olayda yıkıldığı ifade edilmektedir. Ancak bu mekân yine bir mabed olarak biliniyor ve Beyti Makdis'in kalıntıları da korunuyordu. Şu an yahudilerin "Ağlama Duvarı" Müslümanların ise "Burak Duvarı" olarak adlandırdıkları duvar eski mabedin bir kalıntısıdır. M.S. 638 yılında Ömer döneminde Kudüs fethedildikten sonra Beyti Makdis'in yerinde Mescidi Aksa inşa edildi. Ömer'in burayı mabed ittihaz etmesi de o mekânın kudsiyet ve ehemmiyetinden ileri geliyordu. Mescidi Aksa daha sonra Emevi halifelerinden Abdülmelik bin Mervan zamanında genişletildi. Mescidi Aksa'nın hemen yakınında bulunan ve bugün Türkiye Müslümanları tarafından Mescidi Aksa zannedilen sekiz köşeli Kubbetu's-Sahra adlı mabed de Abdülmelik bin Mervan tarafından inşa ettirilmiştir.
AA haber ajansı tarafından yayınlanan haberde ise.
İsrail'in Mescidi Aksa'nın altında yürüttüğü kazı çalışmaları, tarihi ve kutsal yapıda yavaş yavaş yıkıma neden oluyor. Mescidin batı duvarında büyük delikler oluştu.
Aksa Vakıf ve Miras Kurumu tarafından yayımlanan raporda, İsrail'in son dönemde yaptığı kazılarda mescidin temelleri üzerinde yoğunlaştığı ifade edildi.
Raporda İsrail makamlarının, kazılarda Süleyman Heykeli'ne ait tarihi kalıntılara ulaşıldığını iddia ettiği belirtilerek, kazılar nedeniyle mescidin batı duvarında büyük delikler oluştuğu ve mabedin tarihi dokusu için büyük tehlike meydana geldiği hatırlatıldı.
İsrail'in kazılarıyla ilgili araştırma yapıldığı bilgisine yer verilen raporda, kazıların özellikle mescidin batı duvarının altında yoğunlaştığı ve Heykel zamanından kalma büyük bir su kuyusuna ulaşıldığının öne sürüldüğü kaydedildi.
Müslüman ve Arap arkeologlar ise su kuyusunun Kenaniler'in bir kolu olan Yebusiler ya da Emeviler dönemine ait olduğu ihtimali üzerinde duruyor.
İsrail 1967 yılından bu yana, işgal ettiği Kudüs şehrinin İslami kimliğini yok etmeye çalışıyor.
21 Eylül 2012 Cuma
Yeni moda Kış
Giyim üzerine üretim yapan bir çok firma Yeni moda kış giyiminde erkek ve kadın olmak üzere değişik tarzlar ürettiler. En çok satan erkeklerde uzun kollu badi tarzları oldu. Kadınlarda kazak ve mini etekler baş rolde.
Erkek giyim firmaları hatta takım elbise satan bir çok mağazada görebilirsiniz. Onlarca takım elbisenin içinde gömlek yok uzun kollu giyim tarzı var. Bu aslında rahat bir giyim tarzının yeniden gelişidir. Modacılar bu tarzlarla ilgili daha çok gelişicek olduğunu öne sürerken kimi üreticiler Kışın hiç gelmemesinden yanaydılar. Fakat yeniliğin yön verdiği Moda Erkek giyimde farklılaştı.
Erkek giyim firmaları hatta takım elbise satan bir çok mağazada görebilirsiniz. Onlarca takım elbisenin içinde gömlek yok uzun kollu giyim tarzı var. Bu aslında rahat bir giyim tarzının yeniden gelişidir. Modacılar bu tarzlarla ilgili daha çok gelişicek olduğunu öne sürerken kimi üreticiler Kışın hiç gelmemesinden yanaydılar. Fakat yeniliğin yön verdiği Moda Erkek giyimde farklılaştı.
19 Eylül 2012 Çarşamba
ClickArt 'ı Chip dergisinden aldım ama...
Merhaba , Bende öyle kendi çapımda web siteleri ile uğraştığım dönemlerde Chip dergisi ve bir kaç teknoloji dergisini takip eder alır okur içindeki programları felan kullanır bir şeyler yapmaya çalışırdım. Halan da devam ederim bir çok web sitesi var kendime ait artık bir hobi gibi devam ediyorum aslında ama buda hobicilik sayılırsa.
ClickArt bir sürü imaj resimlerinin olduğu bir program sanırım. henüz açmak nasip olmadı çünkü hata verdi ilk seferinde de . sonra yeniden takıp kurmak istedim, fakat başıma daha büyük bir dert açtı sanki indirdiğim klasör pc de fakat açılmıyor ara seçeneğiyle dosyaları bulabiliyorum aslında fakat pc den de kaldıramıyorum ve şimdi işe yaramayan o kadar gereksiz bir şey oldu ki bu bir daha Chip dergisi felan almadım korkumdan pc ye yüklerimde kaldıramam diye... Aynı sorunu daha önce yaşayan olmuşmudur. ?
15 Eylül 2012 Cumartesi
U-234 Hitler’in Son Denizaltısı - Okumalısınız
Değişik konular üzerindeki yapılan tarih araştırmalarında Hitler bilinir ki adını kazımıştır. Bu değimlerden öte doğru bakıldığında Almanya dünyasının eli kanlıları dahada neler yapıyorlardı, bunları ancak belgesellerden izleyebildik fakat tarih arşivlerinde saklanan bir çok gizli belge ve bilinmeyen yönler mevcut. Bunlarda biriside U-234 Hitlerin son denizaltısı adlı yazıyı okumalısınız.
Nazilerin atom bombası çalışmalarıyla ilgili makaleleri incelerken yaşanan ilginç bir olay dikkatimi çekti. II.Dünya Savaşı sırasında hem Amerikalılar (Manhattan Projesi) hemde Almanlar (Uranverein – Uranyum Kulübü) atom bombası projesi yürütmekteydiler. Bu konuda Amerikalılar kendi Manhattan Projelerinde, Almanların Uranverein Projesine göre daha hızlı ilerleme kaydediyorlardı. Bunun asıl nedeni, savaş ve zaman ilerledikçe Almanların ağır su ve uranyum zenginleştirme tesislerinin daha fazla bombardımana mağruz kalmasıydı. Ayrıca teknolojik olarak Almanların bazı üstünlükleri olsada, kaynak açısından oldukça sıkıntı çekiyorlar ve kaybettiklerinin yerine yenisini koyamıyorlardı fakat Amerikalıların bu türden sorunları yoktu bu yüzden atom bombasını ilk onlar ürettiler.
1945 Nisan ayına gelindiğinde Almanya kaçınılmaz sona oldukça yaklaşmış ve savaş nerdeyse bitmek üzereydi. Doğu cephesinde Ruslar Berlin’in kapısına dayanmış, Batı cephesinde ise Amerikan ve İngiliz birlikleri hızla başkente doğru ilerlemekteydiler. Bu sırada, 16 Nisan 1945 günü bir Alman U-Bot’u, Norveç’te ki denizaltı limanlarından Japonya’ya gitmek üzere yola çıktı. U-234 ismindeki denizaltının aylar sürecek bu yolcuğunun amacı sahip olduğu önemli kargoyu ve personeli sağ salim Japon imparatorluğu topraklarına ulaştırmaktı. Kargoda iki adet paketlenmiş Me-262 jet uçağı, bu uçakların ve jet motorlarının planları, Henschel Hs 293 radyo kumadalı bomba, yeni nesil elektirik torpidoları gibi son teknoloji silahların yanısıra benzeri onlarca Alman yapımı savaş aracı/gereci tasarımı ve planları bulunmaktaydı. Ayrıca mürettebat harici, bu teknolojileri Japonlara göstermek için bir kaç bilim adamı, yüksek rütbeli subay ve teknikerinin yanında iki Japon subayıda, gemide bulunmaktaydı. Fakat U-234’ün asıl önemli kargosu 560 kg kadar olan, atom bombası üretiminde kullanılan “uranyum-okside” maddesiydi. O dönemde bu oranda uranyum-okside ile iki Amerikan şehrini haritadan silebilecek güçte atom bombası üretmek mümkündü. Almanların bunu göndermesinin nedeni Japonların kendi atom bombası projelerini yürütmelerine yardımcı olmaktı.
Fakat işler planlandığı gibi gitmedi. Almanya 4 Mayıs 1945 günü Avrupada tüm ordularının teslim olduğunu bildirdi. Hemen ertesinde Alman Deniz Kuvvetleri komutanı Amirali Karl Dönitz 5 Nisan 1945 günü, denizdeki tüm U-Bot’ların limanlara geri dönmelerini yada en yakındaki Müttefik gemilerine teslim olmaları talimatını verdi. 14 Mayıs günü U-234’ün kaptanı Johann-Heinrich Fehler, en yakındaki Kanada savaş gemisine teslim olmak yerine onları yanıltarak, Amerikan USS Sutton destroyer’ine teslim oldu. Bu sırada gemide bulunan iki Japon Subayı teslim olmak yerine yanlarındaki hapları içerek intahar ettiler. Amerikalılar geminin beklenmedik kargosu karşısında şaşkınlığa uğrarlar ve büyük miktardaki uranyum-okside Amerikanın yürüttüğü atom bombası projesinde kullanılmak üzere Manhattan Projesine aktarılır.
Projeye kesin katkısı resmi makamlar tarafından bugüne kadar açıklanmış değildir fakat elde edilmesi zor olan bu miktarda uranyum-okside’in, Amerikan atom bombası denemelerinde oldukça işe yaramış ve projeyi hızlandırmış olması mümkün. Hatta belki üç ay sonra 6 ve 9 Ağustos 1945’te Hiroşima ve Nagazakiye atılan bombaların bizzat kendinde bile kullanılmış olabilir. Bu konu gerçketen enteresan, düşünsenize Japonların kullanması için gönderilen bir silah, beklenmeyen bir şekilde Japonlara karşı kullanılıyor. Belki bu denizaltındaki kargo ele geçirilemeseydi, Amerikalılar bombayı daha geç bir sürede üretebilecekler, o zamana kadar Japonya teslim olmadığı için, Amerikalılarda insan ve malzeme kayıplarına daha fazla dayanamayacağı için (gerçektende atom bombası atılmasaydı Japonlar büyük ihtimalle savaşa devam ediceklerdi ve Amerika, konvansiyonel yöntemlerle tüm Japonyanın işgali için yarım milyona yakın daha askeri kaybetmeyi göze alması gerekecekti ki bu mümkün değildi), savaş farklı bir şekilde sonuçlanabilecekti. Ayrıca Ruslar da Amerikalılar atom bombasına sahip olmadıkları bildikleri için belkide Avrupada ilerlemeye devam edebilirlerdi. Ya da Japonlar kargoyu teslim alıp, kendi atom bombalarını üretebilirlerdi, kim bilir? Buna benzer önemsiz gözüken ayrıntılar değilmidir aslında tarihin önemli olaylarını şekillendiren… (Not: Konuyla ilgili 2001 yılında hazırlanmış, U-234: Hitler’s Last U-Boat (U234), U-234: Hitlerin Son Denizaltısı isminde bir belgesel bulunmaktadır)
Ubot araştırması karşısında
Merhaba,
Teknolojiyi takip edenler bilir bir u5 projesidir gidiyor, ipin ucu kaçtı kaçıcak.
web teknolojileri Robot teknolojileri ve bilim teknolojileri Ubot tarafından yönetilmekte galiba diye düşünmeye başladım. Bir çok projelerle karşı karşıya kalabilirsiniz. Google arama seçeneklerinde u5 ubot araması teknoloji bakımından Robot dünyasına karışmış, Hazırlanan robotlar üstelik duygu filtresinden geçirilen bir laboratuvarda hazırlanıyor, Bir çok motor özellikleride ekli.
Oyun dünyasının artık robot ve lazer dönemine geçişinden beri Ubotlar harikalar yaratmış.
Web dünyasını söyleseniz yine aynı şekilde otomatik haber botları dolaşıyor yine isimleri ubot olarak başlatılmıştır.
Ubot artık dünyalısın sanırım artık aramıza hoş geldin.
14 Eylül 2012 Cuma
Bir intiharın soluğundaki cümlelerde gizliydi Aşk...
Ve notların arasında küçük bir kalıntı gibiydi, Sadece akıp geçiyordu her zaman ki gibi alışılmışlığa...
ve kimsesiz kalmış gibiyim milyonlarca insan arasında, hani tam anlatmak istersin ya düğümlenir ... hani dersin ya, keşkelerine eklenir bir rüya.
Belki de yeniden yaşayabilmekti topraklarında belki de kim bilir...
Sanırım sadece aşk ...
' Bir intiharın soluğundaki cümlelerde ... '
Mehmet
Hakkari - 2004
4 Eylül 2012 Salı
Başın saolsun Türkiye
Başın Sağ Olsun AFYONKARAHİSAR - Şehit Üsteğmen Sami Çiftçi Başın Sağ Olsun MUĞLA -Şehit Asteğmen Burak Erdi Uysal...Başın Sağ Olsun GAZİANTEP -Şehit Uzman Çavuş Ahmet Bozkurt Başın Sağ Olsun ANTALYA - Şehit Piyade Uzman Çavuş Erdoğan Sönmez...Başın Sağ Olsun KONYA - Şehit Komando Çavuş Ramazan Emre Ala...Başın Sağ Olsun BURSA - Şehit Komando Er Süleyman Güleç...Başın Sağ Olsun EDİRNE - Şehit Piyade Er Emrah Karataban...Başın Sağ Olsun ADİYAMAN - Şehit Jandarma Er Serdar Küpeli...Başın Sağ Olsun İSTANBUL - Şehit Jandarma Er Osman Yıldız..Başın Sağ Olsun - Şehit Jandarma Er Uğur Sağdıç..
'' BAŞIN SAĞOLSUN TÜRKİYE ''
'' BAŞIN SAĞOLSUN TÜRKİYE ''
3 Eylül 2012 Pazartesi
Espirili sözler de usta kalemler
Espirili söz yazmak bir saltanattır bilirsiniz ve en önemlisi bunu söze dökebilmek. Binlerce espirili söz paylaşımı yapan facebook sayfası Espirili sözler 'in barındırdığı ve yazımını beklediği bir çok espiri ve yönelik etkinlikler mevcut.
Örneğin bir çok komik video izleyebilirsiniz, yada ne dersiniz izletebilirsiniz. anlınıza ne gelirse eglence adına ! yazabiliyorsanız sizi ' Espirili sözler sayfasına bekliyorlar ...
Haberiniz olsun.
https://www.facebook.com/Espiri.komedi.kahkaha
Örneğin bir çok komik video izleyebilirsiniz, yada ne dersiniz izletebilirsiniz. anlınıza ne gelirse eglence adına ! yazabiliyorsanız sizi ' Espirili sözler sayfasına bekliyorlar ...
Haberiniz olsun.
https://www.facebook.com/Espiri.komedi.kahkaha
İstanbul hayatı
İstanbul life için düşündük taşındık, Çünkü İstanbul her bedende ayrı bir yerdir. Yaşanılması gerekir bazen yer ve mekan bazense bir manzara ... Anıya kapılmış.
''Her ses ayrı duyulur bu semtten, Binlercesi var hem tarih akar hem adem, duyulası var hayadan mahrem. ''
Binlercesinin sevmeye bir sebebi var, İstanbul için genel bir paylaşım ve sizin içinde bir etkinlik taraftarı olan facebook sayfası İstanbul life ye davetlisiniz.
Sonuna eklenen life kelimesinin genel bir anlam içerdiği için binlerce aramaya açık olmasının nedenidir. Binlerce insanla birlikte senide paylaşımın içine
https://www.facebook.com/groups/istanbul1453life/
2 Eylül 2012 Pazar
Özlemek ... Güzel bir yazı
Özleyen ve hasret çekenler için güzel bir söz veya bir yazı diyebilirim. internette fazlasıyla dolaşıyor.
Özlemek her saat başı yolu gözlemekmiş " ÖZLEMEK " bir an olsun hafızandan ne yaşananı nede " YÜREĞİNDEKİ YÜREĞİNİ " sevdiğini çıkaramamakmış...
" ÖZLEMEK " korkuların başlangıcı özlemin verdiği " YÜREK YANGINIYMIŞ "
onun yokluğunda gözlerinde gözlerinin kilitlediği anı düşünmek buruk bir acıyla
" YÜREĞİNİ ÇOK ÖZLEDİM " demekmiş kısık ama çığlıklı bir sesle duymazmış ne sevdigin nede eller sesini ama sen özlemle hasretle beklersin işte onu nefesin kesilir nefessiz kalırsın " YÜREĞİNİ " özledigim sen ! hep böyle yüreğimdesin...
1 Eylül 2012 Cumartesi
Bankalar kapalı çarşı yolunda
Bankaların yeni dönem kazanç sistemini getirmek istediği, Altın satışları için yeni planlar gelişiyor. Bankalar altın alım ve satımına girmek için yeni ataklar geliştirdi.
Bir çok banka kapalı çarşıdan altın sarraflarını transfer ediyor. Bankaların altın işine yabancı olması nedeniyle altın alım satımını yapan bir çok kişi kapalı çarşıdan geliyor.
Peki bu kapalı çarşı transferi kapalı çarşıyı bitirir mi sorusu 'nuda akıllara getirmiyor değil... Bir çok çalışan bu teklifi geri çevirerek hem tarihi bir miras olan hemde altının kalbi olan bu yerin yaşaması için elinden gelen herşeyin yapılması gerektiğini savundular...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Diğer başlıklara hemen gözat ...
-
Karabuğday Türkiye 'de pek bilinen ve kullanılan bir buğday çeşidi değildir. Bazı kaynaklar (Web üzeri) hatta buğdaygillerden olmadıgını...
-
Beykoz 'da bulunan yuşa tepesine nasıl gidilir. Yuşa tepesi ulaşım nasıl yapılır, Yuşa tepesi nerededir. Yuşa hz. ne gitmek, Y...
-
T80 USB bağlantı sorunu ile ilgili yazımızda Türkcell'in yeni çıkardığı T80 'nin yazılım hatası olduğu kanısına vardığım bir sorun. ...
-
Eyvah düşüyorum daki en popiler soruların cevapları En hızlı soru cevaplar, Eyvah düşüyorum daki sorular ve cevaplar, Star tv
-
Bayat ekmek veya ekmek atıklarının toplanılıp köpek veya kedi mamalarında kullanılması fikri aklıma yatmıyor değil hayvan bakımı yada barın...