13 Kasım 2017 Pazartesi

AL-İ MUHAMMED ’DEN ORUC ’UN ÖNEMİ VE FAZİLETİ İLE İLGİLİ HADİSLER

AL-İ MUHAMMED ’DEN ORUC ’UN ÖNEMİ VE FAZİLETİ İLE İLGİLİ HADİSLER

Orucun Fazileti

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah Tebarek ve Teala şöyle buyurmuştur: “Oruç benim içindir ve sevabını ben vereceğim.”

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah Tebarek ve Teala şöyle buyurmuştur: “Ademoğlunun oruç dışında yaptığı her iş onun içindir, ama oruç benim içindir ve sevabını ben vereceğim.”

Orucun Farz Kılınışının Hikmeti

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Oruç tutmanın sebebi şudur ki oruç sebebiyle zengin ve fakir eşit olurlar. Zira zengin açlığın sıkıntısını bilmez ki fakire merhamet etsin. Zira zengin insan bir şey istediğinde onu temin edebilme gücüne sahiptir. Bu yüzden aziz ve celil olan Allah istedi ki yaratıkları arasında eşitlik icadolsun ve açlık zorluğunu ve sıkıntısını zengin de tatsın ki zayıflara acısın ve aç kimseye merhamet etsin.”

İmam Rıza (a.s), orucun farz kılınışı hakkında şöyle buyurmuştur: “Ta ki insanlar açlığın ve susuzluğun sıkıntısını tatsın ve ahiretteki muhtaçlıklarını anlasınlar. Oruç tutan kimse kendisine çatan açlık ve susuzluk sebebiyle huşu içinde, zelil, mütevazi, ecirli, Allah ’ın rıza ve sevabını taleb eden, arif ve sabırlı olsun ve böylece sevaba hak kazansın. Ayrıca oruç şehvetlerden sakınmaya sebep olur. Hakeza oruç dünyada onlara öğüt versin, onları tekliflerini yapmada ram ve tecrübeli kılsın ve ecre ulaşmada onlara kılavuzluk etsin, yoksulların ve fakirlerin dünyadan çektiği açlık ve sıkıntının zorluk miktarını anlasın ve neticede Allah ’ın varlıklarına farz kıldığı hakları kendilerine ödesin.”

Fatımat ’üz-Zehra (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah orucu ihlası güçlendirmek için farz kılmıştır.”

Oruç Kalkandır

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Oruç tut, zira oruç ateş karşısında bir kalkandır. çlüm anında karnının aç olmasına güç yetirebilirsen öyle yap.”

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Oruç ateş karşısında bir kalkandır.”

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Oruç parçalamamak şartıyla bir kalkandır.”

Oruçlu Kimsenin Fazileti

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Oruçlu kimsenin uykusu ibadet ve suskunluğu tesbihtir. Duası makbul ve ameli kat kattır. İftar anında oruçlu kimsenin duası Allah ’ın dergahından reddedilmez.”

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Oruçlu kimsenin uykusu ibadet ve sükutu tesbihtir, ameli makbul ve duası müstecaptır.”

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Oruç tutan kimse yatağında uyusa dahi Müslümanın gıybetini yapmadıkça Allah ’a ibadet halindedir.”

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Oruçlu kimsenin uykusu ibadet, nefes alması ise tesbihtir.”

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Cennetin Reyyan adında bir kapısı vardır ki oradan sadece oruçlu kimseler geçer.” Başka bir rivayette ise şöyle yer almıştır: “Onlardan sonuncusu içeri girince kapı kapanır.”

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Yemek yemekle meşgul olan kimselerin yanından oruçlu kimse yanından geçince “Endamı tesbih eder, melekler ona selam gönderir, meleklerin selamı mağfiret dilemektir.”

Faydasız Oruç

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Nice oruç tutan kimsenin oruçtan nasibi açlık ve susuzluktur. Nice gece ibadete kalkan kimsenin kalkmaktan nasibi sadece uykusuzluktur.”

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Oruç, insanın yemekten ve içmekten sakındığı gibi haramlardan sakınmasıdır.”

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Nice oruç tutan kimsenin, oruçtan elde ettiği ancak açlık ve susuzluktur. Nice gece namazı kılan kimsenin gece namazından elde ettiği ancak uykusuzluk ve yorgunluktur. Akıllıların uykusu ve iftarları ne güzeldir!”

Kalbin Orucu

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kalbin günahları düşünmekten oruç tutması midesinin yemekten oruçlu olmasından daha üstündür.”

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kalbin oruçlu olması, dilin oruçlu olmasından ve dilin oruçlu olması karnın oruçlu olmasından daha iyidir.”

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Nefsin dünya lezzetlerinden oruç tutması en faydalı oruçtur.”

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bedenin orucu irade ve ihtiyar ile yemeklerden imsak etmek, azaptan korkmak, sevap ve ecre rağbet etmektir. Nefsin oruç tutması beş duyu organının diğer günahlardan korunması ve kalbin tüm kötülük sebeplerinden boş olmasıdır.”

Orucun Adabı

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Oruç insanın yemekten ve içmekten sakındığı gibi haramlardan sakınmasıdır.”

Fatımat ’üz-Zehra (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer oruçlu kimse kulağını, gözünü ve organlarını korumazsa orucu ne işe yarar.”

Resulullah (s.a.a), Cabir b. Abdullah ’a şöyle buyurmuştur: “Ey Cabir! Bu Ramazan ayının gündüzünde oruç tutar, gecesinin bir bölümünü ibadetle geçirir, karnını ve namusunu temiz tutar, dilini korursa şüphesiz ki bu aydan çıkınca günahlarından da çıkmış olur.” Cabir şöyle arzetti: “Ey Allah ’ın Resulü! Bu hadis ne kadar da güzeldir!” Allah Resulü şöyle buyurdu: “Ey Cabir! Bu şartlara riayet etmek ne kadar da zordur!”

Orucun Mirası

Mirac hadisinde şöyle yer almıştır: “Peygamber (s.a.a) şöyle arzetti: “Ey Rabbim! Orucun mirası nedir?” Allah şöyle buyurdu: “Oruç hikmeti, hikmet marifeti ve marifet ise yakini miras bırakır. Kul yakine ulaşınca da artık gece veya gündüzünü nasıl geçireceğini, zorluk yoksa kolaylık içindemi olacağını önemsemez.”

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

'' Hiç bir konu yorumsuz değildir Mühim olan seninkisi ? '
bir dakikanızı ayırarak yorum yapabilirsiniz.
Teşekkürler.

Diğer başlıklara hemen gözat ...